Eski bir kitapta şöyle geçiyor: Peygamber (sav) buyurdu:

“Şa’banın yarısı olunca Cebrail bana geldi ve dedi ki: “Ey Muhammed, Başını göğe doğru kaldır”.

“Bu nasıl bir gecedir?” diye sordum. Cebrail dedi ki:

“Bu öyle bir gecedir ki Allah bu gece gökte rahmetinden 300 (üçyüz) kapı açar ve şirk koşmayan herkesi bağışlar. Sihir ve kâhinlik yapanı, devamlı zina edeni ve içki içeni bağışlamaz.”. (Nakleden: Abdurrahman b. Abdusselâm el-Safûrî eş-Şafiî, Nüzhetü’l-Mecâlis ve Müntehabu’n-Nefâis, 1/223. el-Mektebetü’l-Tevfikıyye, Sayda-Lübnan-tarihsiz)

(Buna benzer bir rivâyet: Sahabeden Muaz b. Cebel (ra) Peygamberden (sav) şöyle nakletti: ”Allah Teâla Şa’ban’ın yarısında yaratıklarına yönelir ve şirk koşan ve kin tutan hariç yaratıkları bağışlar.” Bunu Tabarânî ve İbni Hibban Sahih’inde rivâyet ettiler. Münzirî, Terğîb ve’t-terhîb, no: 1544, 2/124)

Kitabu’l-Berake’de şöyle geçiyormuş:

“Şüphesiz cinler, kuşlar, canavarlar ve deniz canlıları, Şa’ban’ın yarısı gelince oruç tutarlar(!).” (es-Safûrî, Nüzhetü’l-Mecâlis ve Müntehabu’n-Nefâis, 1/223)

*Şu işe bakın! Cinler, kuşlar ve balıklar Şa’ban’ın yarısında oruç tutuyorlarmış (!) Lâ havle velâ kuvvete illâ billah…

Peygamberimiz demiş ki:

“Kim bayram ve Şaban’ın yarısını ihya ederse, bütün kalplerin öldüğü gün onun kalbi ölmez.” (es-Safûrî, Nüzhetü’l-Mecâlis ve Müntehabu’n-Nefâis, 1/223)

*Yazar yine kaynak vermemiş. Bu iddia acaba hangi hadis kitabında geçiyor?

Ikna’da zikredildiğine göre Cebrail Şab’anın yarısında Nebi’ye gelir ve der ki:

“Ey Muhammed, Bu gece çaba göster, Allah da ihtiyacını karşılasın.” O da bu geceyi değerlendirdi.

Cebrail ikinci defa geldi ve dedi ki: “Ey Muhammed, Ümmetini müjdele. Çünkü Allah Teâlâ şirk koşmayan bütün ümmetini bağışladı.

*Yazar yine kaynak vermemiş. Bu iddia acaba hangi hadis kitabında geçiyor?

Yine (Cebrail) dedi ki: “Başını göğe kaldır.” Nebi başını göğe kaldırınca cennetin kapılarını (bir rivâyette göğün kapılarını) açılmış gördü.

Birinci kapıdaki melek; “bu gece rukû’ yapana ‘sana ne mutlu’ diye nidâ eder.

İkinci kapıdaki melek; “bu gece secde yapana; “sana ne mutlu” diye nidâ eder.

Üçüncü kapıdaki melek; “bu gece dua edene, sana ne mutlu” diye nidâ eder.

Dördüncü kapıdaki melek; bu gece Allah korkusundan ağlayan; “sana ne mutlu” diye nidâ eder.

Beşinci kapıdaki melek bu gece hayırlı amel işleyene; “sana ne mutlu” diye nidâ eder.

Altıncı kapıdaki melek; “isteyen yok mu, istediği verilsin” diye nidâ eder.

Yedinci kapıdaki melek; “bağışlanmak isteyen yok mu, bağışlansın” diye nidâ eder. “

Ben (Nebi) Cebrail’e, bu kapılar ne zamana kadar açık kalır?” diye sordum. Cebrail; “fecre kadar” dedi. Sonra da şunu ekledi:

“Allah (cc) Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri kadar kulunu Cehennemden azat eder.” (el-Safûrî, Nüzhetü’l-Mecâlis ve Müntehabu’n-Nefâis, 1/224)

*Yine kaynak yok.

((İbni Mâce’nin naklettiği rivâyet şöyle: “Şüphesiz Allah (st) bu Şa’ban’ın yarısında dünya semasına iner ve Kelb kabilesinin koyunların tüyleri sayısından fazla affeder.” (İbni Mâce, İ. Salat/191 no: 1389. Ayrıca, Tirmizî, Savm/39 no: 739. Tirmizî, bunun senet yönünden  çok zayıf olduğunu söylüyor))

Bir de şu uydurmaya bakar mısınız?

Ravzatu’l-Efkâr’da anlatıldığına göre; "Meryem oğlu İsa (as) bir dağa uğradı ve orada beyaz bir kaya gördü. Kayanın durumu garibine gitti. Allah (cc) ona, “

kaya ilgili görüp de hayret ettiğin şeyi sana açıklayayım mı?” O da evet dedi. Kaya yarıldı, ortaya elinde âsâ olan bir adam çıktı. Yanında da üzüm ağacı vardı. Adam “bu benim günlük rızkımdır” dedi.

İsa (as) ona sordu: “Kaç seneden beri bu kayanın için ibadet ediyorsun?” O da “dörtyüz seneden beri” dedi.

İsa (as); “Yarabbi ben bu kuldan daha faziletli kullar yarattğını zannediyordum” dedi.

Allah (cc); “Muhammed ümmetinden kim Şa’ban ayının yarısı olunca iki namaz kılarsa, bu kulun dörtyüz senelik ibadetinden daha efdal olur.”

İsa (as) o zaman demiş ki; “ben de keşke Muhammed ümmetinden olsam (!)”. (es-Safûrî, Nüzhetü’l-Mecâlis ve Müntehabu’n-Nefâis, 1/224)

Kayanın içinde 400 sene ibadet eden adam...

Pes doğrusu...

En usta masalcılar bile bu kadarını uyduramazlardı.

Adı geçen kitapta dahası var. Ama birileri din adına neler uyduruyorlar, anlamak için bu kadar yeter.

Hüseyin K. Ece

24.03.2021

Zaandam