“Bir de ehlullahın huzurunda bir an durmak, ihlasla üzere yüzelli (150) sene ibadetten efdaldir. Kardeşlerim ne dersiniz buna. Bak şimdi bu nimetin içindeyiz. Efendi hazretlerimiz teşrif buyuracaklar. Huzur-u şeriflerinde duracağız.  Bu var ya, bu an yüzelli sene ihlas üzere ibadetten efdaldir. Aman göreyim sizi, sağa sola, bir tarafa bakman caiz olmaz. Gönlümüzü bağlayalım, rabıta-ı şerif üzere.”

Arkasından bolkonun sol ucunda tekerlikli sandalye üzerinde bir piri-fani görünüyor. Birisi sandalyeyi balkondan kapıya doğru götürüyor. Bu kadar. İktiyarda herhangi bir hareket yok.

Orası belli ki evin birinci katının balkonu. Balkonun baktığı alan kalabalık. Saymak mümkün değil. Binlerce insan. Ta uzaklardan görünüyor. Artık bu kadar mesafeden efendilerini nasıl göreceklerse… Huzurunda nasıl duracaklarsa…

1-Bu adam ne diyor? Diyor ki, “şimdi balkona bir tekerlekli sandelyede bir ihtiyar gelecek. Onun şerif huzurunda bir an durmak, sağa sola bakmadan hazırolda beklemek tam yüzelli (150) yıl, samimiyetle ibadet etmekten daha efdaldir (daha sevaptır).”

2-Tevhid inancına göre ibadet sadece Allah’a yapılır. Bir insanın huzurunda bir an durmak böyle yüzelli yıllık ibadetten daha efdal ise, demek ki bu ihtiyar –haşa- Allah’tan daha büyük. (Senelerce namazda Allah'ın huzurunda duran müslüman bu kadar yıllık sevap alabliliyor mu?)

3-Ehlullah denilen bir insanın yanında, huzurunda bulunmak ibadet midir? Delili ne?

4-Mü’minler namaz kılarlar. Vitr namazında da kunut yaparlar. Namaz bir kunuttur. Vitirdeki kunut ise kunut içinde kunuttur. Kunut Allah’ın huzurunda saygı ile, ibadet amacıyla durmaktır. Kunuta, Allah’ın makamı karşısında “esas duruşa geçmek”, “el pençe divan durmak”tır desek yanlış olmaz. Bunun ne kadar efdal olduğunu, ne kadar sevap kazandıracağını da Allah’tan başka kimse bilemez.

Fakat elinde mikrofon olan zat-ı muhterem, “ehlullah” diye sunulan bir fâninin huzurunda bir an durmanın,  mü’minlerin 150 senelik her türlü ibadetinden (kulluğundan) daha faziletli olduğunu biliyor. (Herhalde Cebrail ona vahiy getirmiştir.)

5-Mü’minlere namaz kılarken sağa sola bakmamaları tavsiye edilir. Cepheleri kıbleden ayrılmazsa namazları bozulmaz. Ama fâni bir beşerin huzurunda, yani balkonda görününce meydanın ötesinde bile sağa sola bakmak caiz değilmiş.

6-Efendi hazretlerimiz teşrif buyuracak, huzur-u şerifinde duracaklarmış. 150 senelik ibadetin sevabını almak üzere. (Bir de bu efendi denilen zâtın huzurunda yıllarca duran ev halkının sevabını hesap edin.)

7-Arkadaş, efendi dediğin, ehlullah dediğin kimseyi sev, saygı göster, örnek edin… Sözümüz yok. Ama neden bu kadar abartıyorsun? Neden işin içine bilmem şu kadar ibadeti sokuyorsun?

8-Arkadaş, ne dediğinin farkında mısın? Bu konuşmanı daha sonradan dinledin mi? Bir insanı Allah’ın makamının üstünde görmek Tevhid inancının, İslâmın neresine düşer?

9-Âlemlere rahmet olarak gönderilen Allah’ın Rasûlü, “benim huzurumda -bırakın 150 yıllık ibadeti-, bir saat beklemek bir aylık ibadetten efdaldir” dedi mi? Var mı hadis kaynaklarında böyle bir şey? Bu ehlullah denilen zât, Peygamberden daha mı üstün, daha mı mübarek?

10-O kalabalıktan olanların yıllarca Rablerine kulluk görevlerini yapmalarına gerek yok. O anda efendilerinin -uzakta da olsa- huzurunda bir an durdular ya, otomatikman 150 yıl boyunca ibadet etmiş oldular. Bu da onları kurtarmaya yeter (!)

11-Bir ihtiyarı kısa bir an görmek üzere meydanı dolduran, bu gibi söylemlerle uyuşturulmuş kitlelerden bir şey olmaz, mütefekkir çıkmaz, eğer bu desteksiz atmalara itiraz etmemişlerse...  

12-Yarabbi bizi affet, Senin ve dinin adına ne herzeler uydurduk. Bizi Sırat-ı müstakîm’den ayırma. Böylelerine de hidâyet nasip eyle.

 

Hüseyin K. Ece

28.03.2021

Zaandam