Trabzonlu M. Özcan anlatmıştı.

“Belki ellili yıllarda, belki altmışlı yıllarda... Yıl olarak pek aklımda kalmadı ama gençliğimde Yomra’da duymuştum. 

O zaman öylesine bir şey gibi duydum da üzerinde fazla durmadım. Derdim ki hiç hamsi karaya vurur mu? Kimbilir hangi muzip uydurdu bunu.

Ta ki 1997 yılında televizyon haberlerinde "hamsi karaya vurdu" haberini duyuncaya kadar.

Girasun’un kasabalarının birinde fırtınalı bir havada hamsilerin dalgalar tarafından sürüklendiğini, kelep (kütle) halinde kıyıya savrulduklarını söylüyordu haberler. Öyleki hamsiler dalga ile birlikte ta sahil yoluna ulaşmış, otomobillerin üzerine kar gibi yağmışlar, arabalar hamsi altında kalmış. Hatta haber görüntülerinde de bunu görmek mümkündü. Hamsi karaya vurur derlerdi de inanmazdım.

Bu haberi duyunca aklıma Yomra’da duyduğum ilginç bir olay geldi. Sahi ya, demek ki hamsi karaya vurabiliyormuş. Sebebi bilinmese de.

Olay şu: Yomra’da adı yalancıya çıkmış, yalancılığı ile meşhur olmuş birisi vramış. Kimse ona inanmaz, dediklerinin yalan olduğunu herkes bilir ve ona göre davranırlarmış.

Günün birinde bu bizim yalancı sırf muziplik olsun diye demiş ki; “arkadaşlar duymadınız mı, sahilde hamsi karaya vurdu.”

Bunu bir kaç kişiye söylemiş. “Yahu duymadınız mı sahilde hamsi karaya vurdu” diye.Tabii kimse inanmamış bu yalancının uydurmasına. Ancak biraz sonra bir de bakmış ki eline tenekesini alan sahile doğru gidiyor. Bir, iki, beş, on... Eline bir teneke alan yaya yola koyulmuş gidiyor. Yomra ile sahilin arası yirmi kilometreden fazla.  Buna rağmen kabını alan gidiyor. Öyle ya, bedava hamsi...

Gidenlerden birine sormuş: Nereye gidiyorsunuz böyle tenekelerle?

-Ahmak duymadın mı sahilde hamsi karaya vurmuş. Gidip biraz da biz alalım. Yalancı adam demiş ki:

-Ne hamsi karaya vurması, onu az önce ben uydurdum.

Tabii, yalancının bu sözüne de kimse inanmamış. Öyle ya, hamsinin karaya vurduğu haberi kasabaya yayıldıktan sonra, yalancılığı ile meşhur birisi istediği kadar bunun uydurma olduğunu iddia etsin. Bu saatten sonra onun sözüne kim inanır ki? 

Yomralılar bu şekilde gitmeye devam ederken, o da gelip geçenlere nereye gittiklerini sormaya devam etmiş. Onlar da “duymadın mı, hamsi karaya vurdu?” demişler. Her geçen bedava hamsi toplamaya gittiğini söylemiş.

Sonunda ne oldu, biliyor musnuz? Bu yalancı adam da yoldan geçenlere bakıp ve onların anlattıklarına inanıp doğru eve gitmiş ve bir teneke aldığı gibi Yomra’dan Karadenize doğru yola çıkmış. Karaya vuran hamsilerden pay almak için.

O da bir müddet sonra kendi söylediği yalana inanmış. Herkes gittiğine göre onun bu yağmadan geri kalması doğru olmazdı.

Tabii bir kaç saat sonra sahilden Yomra’ya eli boş dönenlerin halinden anlaşıldı ki hamsi karaya vurmamış."

31.12.2003

Zaandam