Kur’an korku olayını pek çok kelime ile anlatmaktadır. Bu kelimeler arasında ince mana farklılıkları olsa da her biri korku olayını değişik boyutlarıyla ifade ederler. Bunlar; havf, haşyet, hazer, feza’, rehbet, vecel, şefkat, huşu’ ve ru’b’dur. Biz bu yazımızda ‘havf’ ve bu kökten gelen ‘Mehafetullah-Allah korkusu’ üzerinde duracağız.

Lees meer...

‘Şeâir’ kelimesi Kur’an’da dört âyette geçmektedir ve Allah’ın değer verdiği, saygı gösterilmesini istediği nişâneler, işaretler ve sembol (simge)lerdir.

            -Sözlükte şeâir

‘Şeâir’ kelimesini aslı ‘şeara’ fiilidir. Bu da sözlükte; Bilmek, hissetmek, iyice bilip anlamak, şiir söylemek anlamlarına gelir.  

‘Eş’ara’, alâmet koymak, şairin tanınmak için sembol edinmesi demektir.

Lees meer...

Avrupa’ya göçün ve oradaki hayat şartlarının müslüman göçmenler üzerinde kişisel, toplumsal, külterel ve yapısal değişikliklere sebep olduğu gibi, onların dinî hayatlarını da olumlu veya olumsuz anlamda etkilediği açıktır. Kimileri zamanla daha dindar bir hayatı tercih ederken, kimileri kendi öz benliğini kaybedecek kadar akıntıya kapılmıştır. Arkadan gelen kuşaklardan bir kısmı babasında gördüğü dindar kimliği daha bilinçli bir şekilde korurken, bir kısmının böyle bir derdi olmadı.

Lees meer...

a-Şiir Kelimesinin Anlam Sahası:

‘Şiir’ sözlükte, hissedilen şeydir. Bu da tıpkı hissetmedeki isabet gibi bir bilmektir.

“Şuur, şiar, şa’r, iş’âr, şair, şiir” aynı köktendir.

‘Şiir’ kelimesinin aslı olan ‘şuur’, bir şeyi sezgiyle anlamak, kavramak, tanımak, fark etmektir.

Lees meer...