Kadir Gecesinin önemi hakkında bir konuşma

Hüseyin K. Ece

19 Mayıs 2020

26 Ramazan 1441

Ayasofya Camisi

 

اِنَّٓا اَنْزَلْنَاهُ ف۪ي لَيْلَةِ الْقَدْرِۚ﴿١﴾ وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا لَيْلَةُ الْقَدْرِۜ﴿٢﴾ لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِنْ اَلْفِ شَهْرٍۜ ﴿٣﴾ تَنَزَّلُ الْمَلٰٓئِكَةُ وَالرُّوحُ ف۪يهَا بِاِذْنِ رَبِّهِمْۚ مِنْ كُلِّ اَمْرٍۙۛ﴿٤﴾ سَلَامٌ۠ۛ هِيَ حَتّٰى مَطْلَعِ الْفَجْرِ﴿٥﴾

“Biz onu (Kur’an’ı) Kadr Gecesinde indirdik.

Bilir misin nedir Kadr Gecesi?

Kadr Gecesi bin aydan hayırlıdır.

O gece melekler ve ruh, rablerinin izniyle her bir iş için iner dururlar.

O gece tan yeri ağarıncaya kadar selâmdır (esenlik doludur).

Kur’an Ramazan ayında inmeye başladığı kesin. (bkz: Bakara 2/185)

Mübarek bir gecede indiği de kesin. (bkz: Duhan 44/3)

O mübarek gece de Kadr Gecesidir.

Sözlükte kadr kelimesi; “hüküm, şeref, güç, yücelik” demektir.

Dinî literatürde ise “leyletü’l-Kadr” Kur’ân'ın indirilmeye başlandığı gecenin adıdır.

Aynı adı taşıyan 97. sûre bu gecenin fazileti hakkında nâzil olmuştur.  

-Kadr Gecesi kıymet-ölçü gecesidir

Kâinata kıymet ve ölçünün verildiği gece Kadr Gecesi,

insanlığın Kur’an vahyi ile buluştuğu gece,

Bu gece indirilmeye başlanan Kur’an bir ışık (Nûr) olarak, karanlıkları aydınlatıyor

Kimilerine göre bu gece yapılan ibadetler bin geceye bedeldir.

Bu gece yapılan ibadetler elbette değerlidir.

Ancak bu Sûre ibadetlerden değil, Kur’an'ın inişinden, öneminden bahsediyor. Onun inzâl edilmeye başlanması o kadar önemli bir olaydır ki, onun doğum gecesi bin aya bedeldir denmek isteniyor.

-Allah’ın insanlara peygamberler vasıtasıyla son hitabı ve nihaî mesajı olan Kur’an’ı indirmesi insanlığın hidâyetinde bir dönüm noktası teşkil ettiği için bu olayın gerçekleştiği gece özel bir anlam taşır.

-Bu geceye Kadr Gecesi denilmesi şeref ve kıymetinden dolayıdır. Çünkü:
1-Kur'ân bu gecede inmeye başlamıştır.
2-Bu gecedeki ibadet diğer zamanlarda yapılan ibadetlerden daha faziletlidir.
3-Gelecek bir seneye kadar cereyan edecek olan her türlü hadiseler Allah'nın ezelî kaza ve takdiri ile ilgili meleklere bu gece bildirilir. (Tecrîdi Sarih Tercemesi, VI, 312).
4-Bu gecede yeryüzüne Cebrail (er-Rûh) ve çok sayıda melek iner.
5-Bu gece tanyerinin ağarmasına kadar esenliktir, her türlü kötülükten uzaktır. Yeryüzüne inen melekler uğradıkları her mü'mine selâm verirler.

-Kadr Gecesi ne zaman;

Ramazan ayı içerisinde olduğu kesin

Hz. Aişe’den gelen bir rivâyete göre Peygamber’in (sav) inzivaya çekilmeyi adet edindiği Hıra mağarasında iken Ramazan’ın 26yı 27ye bağlayan gece sabaha doğru  Cebrail ilk vahyi getirdi. (Buhârî, Bed’ul-Vahy/3. Müslim İman/252)

Bu sebeple onun 27. gün olduğunda genel bir kanaat oluştu.

-Bu hususta sahâbeden gelen rivâyetlerde 27. gece öne çıkıyorsa da (Müslim, S. Müsâfirîn/179-180, Sıyâm/220-221. Ebû Dâvûd, Şehru Ramazan/2, 6. Tirmizî, Savm/72) bu rivâyetler ihtilâflı olduğundan kesinlik ifade etmemektedir. (TDV İslâm Ansiklopedisi, Özervarlı, M. S. 24/124)

-Peygamber (sav); "Siz Kadr Gecesini Ramazan'ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız" (Buhârî, Leyletü'l-Kadir/3. Müslim, Sıyam/205-220) buyurdu.
-Kadr Gecesinin hangi gece olduğunun kesin bilinmemesi Ramazanın son 9 gününün feyzinden daha çok istifade etmek olmalı.

-Hatırlattıkları

-Allah bu geceyi bin yıl(bir ömre) bedel kıldı, Kur’an insanın hayatına inerse kaç ömre bedel olur?

Kadr Gecesi, Peygamberliğin insanlıkla son kez buluşturulduğu gecedir. Hem Kur’anın indirilişini, hem de hayata katacağı anlam haber veriliyor.

Buna göre Kur’an ile buluşturulan her gün ve her an Kadr Gecesi anlamı kazanır, kadir-kıymet kazanır demektir.

Onunla meşgul olunan her zemin ve zamana melekler şahit olur

Bu mesaj, sonu fecr olan yani esenlik vaad edilen kutlu bir doğumun

ve dirilişin müjdecisidir. (M. Okuyan, Kısa Sûrelerin Tefsiri, 1/372)

Ramazan ve oruç değerini Kadr Gecesinden, Kadr Gecesi de değerini Kur’an’ın inişinden alır

Kıymet gecenin kendisinde değil, bu gece Kur’an’ın vahyedilmeye başlanmasındandır.

Ramazan’da Kadr Gecesini aramanın en anlamlısı onu Ramazan'a ve sonra da seneye yaymak, hayatı Kur’an’la buluşturmaktır.

-İnzâl, ‘indirmek’ demektir. Tıpkı yağmurun indirilmesi gibi.

Vahiy yukarıdan aşağıya, ilâhi makamdan iner.

Yukarıdan indirmek indirilen yerin yüceliğini ifade ettiği gibi, inen vahyin de değerini ortaya koyar.

Yağmur toprağa hayat verdiği gibi, vahiy de kalplere hayat verir.

-İnzâl, Kahf 18/107 ve Fussilet 41/32de ‘nüzul’ kalıbında ‘ikram etmek’ manası da verir.

Buna göre Kur’an’ın inzâli Allah’ın insanlara bir ikramıdır.

İkram eden en değerli/çok cömert (el-Kerim) Allah,

ikram edilen şey (Kur’an-ı Kerim)dir.

Bu ikramı kabul edip hayatlarına uygulayanlar da mukerrem/mukremun (kerâmetli) olurlar.

 

-Bu gece nasıl değerlendirilir?

Bu konuda da örneğimiz hz. Peygamber’dir.

Kendisi Ramazanı, bilhassa son on günü itikâfla geçirmiş, Kadr Gecesini ihya etmiş ve ümmetinin ihya etmesini istemiştir.

Madem ki bu gece ümmet için rahmet, af, bağış, inayet, bereket ve ikramdır, belki cehennemden azat olmaktır; öyleyse müslümanlar bundan faydalanmalı, bu fırsatı kaçırmamalı.

Bu sebeple müslümanlar, ramazan ayının son on gecesini ve özellikle âlimlerin çoğunluğunun işaret ettiği 27. geceyi, kulluk bilinci içinde ibadet ederek geçirmeli.

Hz. Aişe şöyle dedi: “Peygamber (sav) Ramazanın son on günü girince geceyi ihya eder, ev halkını uyandırır, elbisesini toplayıp bütün ciddiyet ve heyecanıyla ibadete yönelirdi.” (Buhârî, L. Kadr/5. Müslim, İtikâf/7. Ebû Dâvûd, Ramazan/1. Nesâî, K. Leyl/17. İbni Mâce, Sıyam/57)

Ebu Hureyre’nin anlattığına göre Peygamber şöyle buyurdu: “Kim Kadir gecesini, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah'tan bekleyerek ibadet ve taatla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır" (Buhârî, İman/25, 27-28, 35, Savm/6, Terâvih/1. Müslim, Müsafirîn/173, 176. Ebû Dâvûd, Ramazan/1. Tirmizî, Savm/1)
--Bu gece bol tevbe istiğfar etmeli. Af ve bağışlanma dilemeli. Geçmişte yapılan hatalara bir daha dönmemeye kara vermeli.

Hz. Aişe validemiz demiştir ki; Rasûlüllah'a (sav):
"- Ey Allah'ın Rasûlü! Kadir gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?" diye sordum. Rasûlüllah:
"- Allahümme inneke afüvvün tühıbbü'l-afve fa'fu annî: Allah'ım sen çok affedicisin, affi seversin, beni affet." diye dua et, buyurdu.  (Tirmizî, Daʿavât/84. İbn Mâce, Duʿâʾ/5)

Süfyan-ı Sevrî: "Kadr Gecesi dua ve istiğfar etmek namazdan sevimlidir. Kur'ân okuyup sonra dua etmek daha güzeldir." (Tecrid-i Sarih Tercemesi, 6/313) demiştir.

--Kaza namazı olanlar istedikleri kadar kaza yapabilirler. Yoksa dilediği kadar nafile kılabilirler.

Kadr Gecesi namazı diye bir namaz yoktur. Peygamberden bize böyle bir haber gelmedi.

--Bu gece tesbih namazı kılmak şart mıdır?

Tesbih namazı bir tavsiyedir. Ama bu geceye mahsus değildir. Nafile bir namaz olduğu için de cemaatle değil, dileyen kendisi kılabilir.

--Bol bol dua edilmeli. Kendisi, anne babası ve bütün müslümanlar için. Hele bugünlerde herkes için. İnsanlığın şu andaki virüs imtihanı için.
--Kur’an üzerine yoğunlaşmalı. Herkes Kur’anla ilişkisi gözden geçirmeli. Kur’anı ne kadar ve nasıl tanıyor?

Kur’anın dediklerini ne kadar biliyor ve ne kadar yapabiliyor?

Kur’an’la hayatını inşa edebildi mi?

Kur’an’a göre göre yaşayabiliyor mu? Kur’anın müjdeleri ve uyarıları onu ne kadar etkiliyor?

Kur’an’ın geçmiş ve gelecekle, ölümden sonrası ile ilgili haberleri karşısında tavrı nedir?

Kur’an’ı yaşayıp tebliğ eden Peygambere ne kadar uyuyor? Ona ne kadar itaat ediyor? Onu ne kadar örnek alıyor?

Bütün bunları gözden geçirmeli.

Kur’an Allah’ın kopmaz ipidir. 

“Kim tağutu inkâr eder ve Allah’a iman ederse sapa sağlam bir kulpa tutunmuş olur.” (Bakara 2/256)

Toptan Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, ayrılığa düşmeyin.” (Ali İmran 3/103)

"Allah’ın kitabı, gökten yere uzatılan Allah’ın ipidir” (Tirmizî, Menâkıb/31)

“Elif, Lam, Mim. Bu kitap onda asla şüphe yoktur. Takva sahipleri için bir hidâyettir.” (Bakara 2/1-2)

“Şüphesiz ki bu Kur’an, insanları en doğru ve en sağlam yola iletir ve sâlih amel işleyen müminlere büyük bir ecir olduğunu müjdeler.” (İsrâ 17/9)

“Onlar (cinler) kavimlerine şöyle dediler: “Ey kavmimiz! Gerçekten biz Musa’dan sonra indirilen ve kendisinden öncekileri tasdik eden bir kitap dinledik. O kitap gerçeği ve doğru yolu gösteriyor.” (Ahkaf 46/29. Cin/1-2)

“Bu, âyetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri ibret alsın diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır” (Sad 38/29)

Hz. Ali (ra) dedi ki: Rasûlullah (sav)`ın şöyle söylediğini işittim: "Haberiniz olsun bir fitne çıkacak!" Ben hemen sordum: "Bundan kurtuluş yolu nedir Ey Allah’ın Rasûlü?" Buyurdu ki: "Allah’ın Kitabı (na uymak)dır. Onda sizden önceki (milletlerin ahvaliyle ilgili) haberler, sizden sonra (kıyâmete kadar) gelecek fitneler ve kıyâmet ahvali ile ilgili haberler vardır.

Ayrıca sizin aranızda olabilecek ahvalin de hükmü var.

O hak ile bâtılı ayırdeden ölçüdür. Onda herşey ciddidir gayesiz bir kelâm yoktur. Kim akılsızlık edip Ona inanmaz ve Onunla amel etmezse Allah onu helâk eder. Kim Onun dışında hidâyet ararsa Allah onu saptırır.

O Allah’ın sağlam ipidir. O hikmetli olan zikirdir O dosdoğru yoldur.

O hevalara uymaktan korur. Âlimler ona doyamazlar. Onun çokça tekrarı usanç vermez tadını eksiltmez. İnsanı hayretlere düşüren mümtaz yönleri son bulmaz tükenmez.

O öyle bir kitaptır ki cinler işittikleri zaman şöyle demekten kendilerini alamadılar: "Biz hiç duyulmadık bir tilavet dinledik. Bu doğruya götürmektedir biz onun (Allah kelamı olduğuna) inandık." (Cin 1)

Kim ondan haber getirirse doğru söyler. Kim onunla amel ederse sevap alır. Kim onunla hüküm verirse adaletle hükmeder. Kim ona çağrılırsa doğru yola çağrılmış olur." (Tirmizî, Menâkıb/31. Kütüb-ü Sitte (çev.), no: 412)

-Ebu Musa El Eş'arî (ra)den rivâyet edildiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Kur'an okuyan mü'min turunca veya portakala benzer. Hem tadı, hem de kokusu güzeldir. Kur'an okumayan mü'min ise hurma gibidir. Tadı güzel fakat kokusu yoktur. Kur'an okuyan münafık reyhan gibidir. Kokusu güzeldir ama tadı acıdır. Kur'an okumayan münafık ise Ebu Cehil karpuzu gibidir. Hem tadı acıdır, hem de kokusu yoktur." (Buhârî, Et'ime/30. Müslim, Musâfirîn/243.)

“Size öyle bir şey bıraktım ki ona sımsıkı sarılırsanız sapıtmazsınız: Allah’ın Kitabı” (Müslim, Hac/147)

-Kadr Gecesi Kur’an’ın gecesidir. Yeniden Kur’an’ı düşünme, ona yönelme, onun karşısında durumumuzu test etme gecesidir.

Bu geceye başka şeyleri bulaştırma, olmayan ibadetler uydurma, onu tılsım, muska, hokus-pokus, piyango saymak Kur’an’a haksızlık olur.
 

“Gün gibi tulû’ etti bu şeb necm-i hidâyet /

Iyd etti şeb-i Kadr’e erip ehl-i velâyet” Şeyhülislâm Yahyâ’nın,

“Eylemez secde-i eşcâr-ı şeb-i Kadr’i nigâh /

Cilve-i kāmet-i kaddinden olanlar âgâh” Nâilî-i Kadîm’in

“Bil kadrini zîrâ ki bu şehrin şeb-i Kadr’i /

Bîşek sebeb-i mağfiret-i âlemiyandır” Enderunlu Vâsıf

Mani

“Olundu âleme müjde /

Getirir âlemi vecde /

Ağaçlar ediyor secde /

Mübârek Kadir gecesi //

Cümle âlem mesrûr olur /

Hep günahlar mağfûr olur /

Cümle yer gök pürnûr olur /

Mübârek Kadr Gecesi.” 

“Dördüncüsü hakîkat ere eksik bakmaya /

Bayram ola gündüzü Kadr ola gecesi” (Yûnus Emre);

“Gündüzü ıyd u gecesi Kadr ola dem-be-dem /

Bâri’ katında her dileği ola müstecâb” (Necâtî Bey). Uzun, M. İ.  TDV İslam Ansiklopedisi, 24/127)