Belki Leyla için terk-i diyar eden

Mecnuna rast gelirim diye

 

Belki bir kervana,

Mezile doğru yola koyulan

Azim sahibi yolculara

Ya da bulurum ümidiyle

Dağ taş çöl demeden

Diyarlardan diyarlara

Umutla giden hikmet erlerine

Belki arkadaş olurum diye

 

Yitik mi arıyorsun bir başına

Bir katrede ya da bir çiçek özünda

Bir yosunda bir gül dalında

Bir bak yağmur sana ne söyler

Yerden biten her tohum

Bağrında neler saklar

Hangi mektubu taşır sarı yapraklar

Hiç okudun mu kar denilen beyaz kitabı

Hiç baktın mı fecrin aynasına

Dokundun mu bir kelebek rengine

Gülümsedin mi bir böceğe bakıp

Belki onunla sırdaş olurum diye

 

Yitik mi arıyorsun bahçede kırda

Hedefin ne, menzilin hangi iklimde

Arayanlar bulur demişler ya

Seni anlıyorum arkadaş,

İnsan, aramak için yola koyulmalı

Ötede beride, uzakta yakında

Ufkun ötesinde, başka diyarlarda

Bir define gibi yer altında

Bir inci gibi derinliklerde

Olabilir demeli, yorulmamalı

Hayat, arayışın diğer adı değil miydi

Ya da menzil-i maksuda ermek için

Çıkılan bir sefer değil miydi

Hakikat yolcularına yoldaş olurum diye

 

Yitik mi arıyorsun arkadaş

Yoksa yitik arıyanları mı

Sana ne söylüyor göklerin dili

Ne anlatıyor bir ardıç ağacı

Hangi dilden konuşuyor bulutlar

Hangi adresten geliyor kaynak suları

Nereye gidiyor bu coşkun ırmak

Neden her sabah Güneşle birlikte

Arılar terkeder kovanı

Neden bir rüzgâr kucaklar ormanı

Bildin mi bir ceylanın gözündeki yaşı

Bildin mi toprakla buluşan suyu

Ya da sürgün veren fidanı

Hissettin mi yeniden diriliş olan

Yeşil elbiseli, güleç yüzlü ve vefalı

Yitiğinin müjdesi veren baharı

Belki onunla karındaş olurum diye

 

Hüseyin K. Ece

19.01.2021

Rotterdam