-Ailede temel eğitim

Eğitim aynı zamanda terbiye ise bunun en iyi verildiği yer aile olacaktır. Aile eğitimi çocuk için anne sütüdür. Hem sıcaktır hem de besleyici. Hem kandır hem de can. Hem kaynaktır, hem de kök. Ondan mahrum kalan iyi beslenmemiş, iyi yetiştirilmemiş,  iyi desteklenmemiş ve çocuk için en elzem olan sevgi ve ilgiden mahrum kalmış demektir.

Kim ne derse desin, beceriksiz bir anne-babanın bile kendi çocuğuna vereceğini, hiç bir kurum, hiç bir yuva, hiç bakıcı aile veremez. Hele hele kurumların bir annenin yerini tutması aklın alacağı bir şey değildir. Hiç kimse başkasının çocuğunu onun yerine, tam da onların istediği gib, yani mükemmel şekilde terbiye edemez.

Bu işin tabiatı böyle. Fıtrat yani yaratılış böyle. Bunu tersine çevirmek mümkün değildir.

İnsanı öncelikle anne-baba yetiştirir. Onlar bu işin eğitimini almasa bile, doğuştan onlarda bu kabiliyet vardır. İnsanı yaratan onu, kimin bedeninde yarattı ise ona teslim ediyor. Anne-babaya, çocuğu bakacak, besleyecek, yetiştirecek kabiliyetleri veriyor.

Bebeklikten itibaren çocuk üzerinde annenin ihtimamı (ilgisi) babaya göre önde, çocuklar üzerinde annenin emeği daha fazla olsa da baba ile birlikte daha sağlam olur. Çünkü sorumluluk ortaklaşa ikisinindir.

Müslüman ailelerin çocuk sahibi olmayı ve onları terbiye etmeyi bir de bu açıdan değerlendirmeleri gerekir. Onlar her konuya, her meseleye, her hükme imanları açısından bakarlar. Görüşlerine ve davranışlarına inançları yön verir. Amelleri (yaptıkları işler) dinlerine uygun olur. Onların çocuk sahibi olmaya, onlara karşı sorumluluk duymaya ve çocuk eğitimine bakışı da böyledir.

Müslümanlar çocuğa Allah’ın değerli bir emaneti gözü ile bakarlar. Emanet günün birinde sahibine taslim edilir. Müslüman anne baba da çocuğu güzel, edepli, hayırlı, kaliteli yetiştirir ve akil baliğ olunca Rabbine teslim eder.

Müslüman ailedeki temel eğitimle ilgili bir kaç gerçeğin altını çizmek gerekiyor. 

 

-Salih evlat, temiz soy istemek gerekir,

İslamın bir hedefi de insan neslini kirden, gari meşru yollardan, karışmaktan koruyup, sağlam nesiller meydana gelmesini sağlamaktır.

Bu bağlamda müslüman temiz nesil yetiştirmekle sorumludur. Zira hayırlı evlat hem bir görevdir hem de göz aydınlığıdır. Kur’an bu konuda müslümanlara şu duayı öğretiyor:

“... Ey Rabbimiz! Bize hanımlarımızdan ve nesillerimizden göz aydınlığı olacak (salih insanlar) ihsan et, bizi takva sahiplerine rehberler eyle’ derler.” (Furkan, 25/74)

Hz. Zekeriyya şöyle dua etmişti:

“Ya Rabbi! Bana kendi katından temiz bir soy bahşet, doğrusu Sen duayı işitirsin.” (Âli İmran, 3/38)`

 

-Salih evlat sadaka-i cariyedir

Peygamber (sav) buyuruyor ki: “Bir insan ölünce üç kişi hariç herkesin ameli kesilir: Sadaka-i cariye (edevam eden sadaka bırakan), veya istifade edilen bir ilim (bırakan) veya kendine dua edecek salih evlat (bırakan)." [Müslim, Vasıyyet 14, (1631]

Sevap defterinin kapanmasını istemeyen salih evlat, kaliteli insan, kendine ve çevresine faydalı, Rabbine hakkıyla kulluk yapan kişiler yetiştirsin.

 

-Çocuklar imtihan sebebidir

Müslüman için hayat baştan başa bir imtihan, bir denemedir. Yüce Allah (cc) insanları farklı şeylerle denediği gibi çocuk ile de dener. Onların bakımını, terbiyesini, salih kimse yapıp yapmaktan anne-babaları sorumlu tutar.

“Ey iman edenler! Allah’a ve Peygamber’e karşı hâinlik etmeyin, size emanet edilen şeylere bile bile ihanet etmiş olursunuz. Mallarınızın ve çocuklarınızın aslında bir imtihan sebebi olduğunu ve büyük sevabın Allah katında bulunduğunu bilin.” (Enfal, 8/27-28)

“Ey iman edenler! Sizi Bana yaklaştıracak olan ne mallarınız, ne de çocuklarınızdır. Yalnız iman edip salih amelde bulunanlar yaptıklarına karşılık mükâfatları kat kat artırılır.” (Sebe’, 34/37)

 

-Mal ve evlât çokluğu ile övünmek yanlıştır.

Zira mülk Allah’ındır, çocukları da dilediği gibi veren O’dur. Kişi kendisine ait olmayan şeyle nasıl övünebilir ki?  

“Bilin ki dünya hayatı oyun, oyalanma, süslenme, aranızda övünme ve daha çok mal ve çocuk sahibi olma yarışından ibarettir.” (Hadid, 57/20)

 

-Kaliteli nesil anne-babanın eseridir.

Salih evlat yetiştirmek hem bir kulluk görevi, hem devam eden bir sadaka, hem de anne babanın kalitesidir. Çocukları anne babanın eseri olduğuna göre iyi eserler bırakmak akıllı anne-babanın hedefi olmalı. 

Şair Hadimi şöyle diyor:

“Kâmil odur ki, koya her yerde bir eser,
Eseri olmayanın yerinde yeller eser.”

Hüseyin K. Ece