‘Ravi’, haberi anlatan, hadisleri nakleden kimsedir. Hadis ilminde ravi, Peygamberimizin hadislerini, yani Sünnetini şartlarına uygun olarak aktaran kimsedir.

Hadis aktarma, anlatma işine ‘rivayet’ denilmektedir.

Hadis ilminde ‘ravi’nin karşılığı olarak ‘müsnid’ (hadisleri toplayan), hadis rivayet eden kimseler anlamında da ‘rical’ kelimeleri kullanılmıştır.

Hangi haber olursa olsun ravinin rivayet ettiği habere ‘mervi’ denilir. ‘Mervi’ olan haber Peygamberimize, sahabeye ve onlardan sonra gelenlere de ait olabilir.

 

b-Ravilerin İşlevi

Peygamberimize ait sözleri, fiilleri, takrirleri (yapılmasını onayladığı işleri) ve O’nun özelliklerini (şemâilini) aktaran kimseler ‘ravi’ diye adlandırılmıştır. Hadis ilmine göre, bir kimsenin ravi sayılabilmesi için, o kimsenin mesleğinin hadis olması gerekmez. Rivayetin şartlarına uyduktan sonra, hadisi bilen herhangi biri de rivâyette bulunabilir.

‘Ravi’nin, rivayet ettiği hadiste geçen ravilerin iyi ve kötü yönlerini tanıması, hadisin ifade ettiği hükümleri bilmesi de şart değildir. Önemli olan hadisleri adabına (şartlarına) uygun olarak rivâyet etmesidir.

Bir hadisin sahih olup olmaması ravilerinin güvenilir olmasına bağlıdır. Bir ravinin güvenilir sayılabilmesi için de onda bazı özelliklerin olması gerekir.

b1-Rivayet Olayındaki Hoş Bir Nükte

Bu özellikleri söylemeden önce şu ilginç noktaya da işaret etmek faydalı olacaktır:

İslâm ilimlerinde kullanılan kavramlar sözlük anlamlarından alınarak onlara mecazi manalar verilmiş, ilim dilinde yepyeni kavramlar olarak karşımıza çıkmışlardır. Bu durumu ‘ravi’ kelimesinde de görmek mümkündür.

‘Ravi’ aslında sözlük anlamıyla ‘su taşıyan, suyu, su ihtiyacı olan birine götüren’ demektir. Hz. Muhammed (sav) bu anlamda bir su kaynağıdır, bir pınardır. O’nun sözleri, yani ondan rivâyet edilen şeyler (mervi olan haberler) su gibidir. Ravinin işi, pınar gibi su kaynağı olan Peygamberden suyu alıp, susamış gönüllere, su kaynağına direkt ulaşamayan kimselere o şifa suyunu taşımaktır, ulaştırmaktır.

Burada beş tane mecazi anlam ile karşı karşıyayız: Pınar, su, su taşıma işi, su taşıyıcılar ve su deposu.

Hadiscilerin ifadesiyle bunlar: Hz. Peygamberin kişiliği, O’nun hadisleri, bu hadislerin sonraki nesillere aktarılması, hadisleri aktaran raviler ve bu hadislerin toplandığı kitaplardır.

 

c-Ravilerin Rivayetlerinin Değeri

Hadisleri aktaranlara ‘ravi’, anlatılan haberlere de ‘mervi’ denildiğini hatırlayalım. Öyleyse bir hadis metni iki bölümden meydana gelir. Birincisi ravilerin sıralandığı ‘senet’ kısmı, diğeri de Peygamberimize ait haber kısmı, yani metindir.

Hicrî ikinci yüzyıldan sonra gelen hadis alimleri, hadisleri derleyip kitaplara yazmaya başladılar. Onlar hadis bilen kimselere gidiyorlar ve o hadisi kimden duyduklarını soruyorlardı. Onlar da  hadisi kimden öğrenmişlerse, o hadis hocasının adını söylüyorlardı. Böylece Peygamberimize kadar bir rivâyet zinciri oluşuyordu. İşte bu şekilde hadis rivâyeti yapan raviler zincirine ‘hadisin senedi’ denmiştir.

Rivayet zinciri kesintisiz olursa, yani Peygambere kadar herkes bir önceki hocasından bizzat hadisi dinlemişse, ravilerin hepsi de sağlam kimselerse; o hadis sağlam, güvenilir sıfatını kazanırdı.

Hadis alimleri, hadislerin rivayetinin sağlam bir şekilde olabilmesi ve Peygamberimize ait haberlerin en sağlam bir yolla ümmete ulaşabilmesi için bazı şartlar ileriye sürmüşlerdir. Bunun sebebi dinin korunmasıdır. Çünkü dinin kaynağı Kur’an ve Sünnet’tir. Kur’an ve Sünnet’e ait haberler de en sağlam bir yol ile aktarılmalı ki insanlar dinlerini sahih bilgilerden öğrenebilsinler ve dinleri hakkında şüpheye düşmesinler.

 

d-Ravilerin Güvenilir (Sika) Olmalarının Şartları

Hadis ravilerinin güvenilir olmasına ‘sika’ denmiştir. Bir ravinin sika sayılabilmesi için dört şart vardır:

1-Müslüman olması,

2-Mükellef, yani akıl - baliğ olması. Yalnız sahabelerin çocuk olanları sika sayılmıştır.

3-Adalet, yani ravinin adil olması gerekir. Ravinin adil olması; şirk, fısk, bid’at gibi müslümana yakışmayacak sıfatlardan uzak olması demektir. Hadis ilmindeki adalet, ravinin iyi bir müslüman olması, takva sahibi kimse  olmasıdır. Sika raviler, Allah’ın koyduğu sınırlara uygun, güzel ahlâk sahibi, şahsiyetli kimselerdir.

4-Zabt, ravinin rivayet ettiği haberi en iyi şekilde alması, öğrenmesi ve muhafaza etmesi demektir. Bu, ya olduğu gibi ezberlemek ya da güzel bir şekilde yazıyla tesbit etmektir. Ravi, ezbere veya yazıyla aldığı hadisi olduğu gibi korur, değiştirmez, ilave ve çıkarmada bulunmaz ve öylece rivayet eder. İşte bu da ravinin ‘zabt’ sıfatıdır.

Hadis ilminin en önemli bölümü ravilerle ilgili meselelerdir. Bu konuda sayısız kitaplar yazılmış, araştırmalar yapılmıştır. Ravileri inceleyen hadis ilminin bu bölümüne ‘ilmu’l rical’ (râviler ilmi) denmiştir.

Hüseyin K. Ece

İslamın Temel Kavramları kitabından. Sayfa: 544-545