‘Sıla-i rahim’in temeli, karşılıklı sevgi, saygı ve yardımlaşma anlayışıdır. Yakın akrabaların birbirlerine bağlılığı şüphesiz ki aile ve toplum açısından son derece önemlidir. Sağlıklı toplumların sağlıklı ailelerden meydana geldiği düşünülürse, yakınlara ilgi göstermenin, aileyi güçlendirmesi açısından değeri daha iyi anlaşılır.

‘Sıla’, kelime anlamı olarak bir şeye varmak, ulaşmak, kavuşmak demektir.

‘Rahim’, ‘rahmet’ten gelir ve acımak, şefkat etmek, merhamet etmek, korumak anlamlarına gelir. Rahim, rahmet edilmesi gereken kimseye, bağışta ve lütufta bulunan, ona karşı kalbi yumuşak olan ‘Rahmet’ sahibi demektir.

Allah’ın isimlerinden birisinin de ‘Rahim’ olduğunu hatırlayalım. (Bakınız: Rahim)

Yine annelerin ‘döl yatağına’ da ‘ana rahmi’ denilmektedir. Bu isim, çocuğun şekillenmesinde, büyümesinde, korunmasında ve bir bebek olarak doğmasında, döl yatağının merhametini ve koruyuculuğunu ortaya koyar.

‘Sıla-i rahim’, bir anlamda merhamet bağıdır. Yakınlara karşı gösterilmesi gereken şefkat ve ilgidir.

Bir diğer deyişle ‘sıla-i rahim’, aynı rahimden gelenler veya aynı rahme yakın olanlar arasındaki kuvvetli bağdır.

Rahim’in kelime anlamından hareketle denilebilir ki, akrabalar arasındaki ilgi yalnızca merhametten ve acıma duygusundan kaynaklanan veya bu duyguyla gösterilen bir ilgi değildir. Bu aynı zamanda rahmetin -merhametin bir sonucu olarak gerekli yardımı yapmak, gereken faydayı akrabaya ulaştırmaktır. Hatırlamak gerekir ki, Rabbimiz özel olarak mü’minlere ‘merhamet’ edecektir. Müslümanlar da sanki sıla-i rahim ahlâkıyla, özel bir ilgiyi, özel bir merhameti yakın akrabalarına gösterirler.

İslâm, insanlar arasında güzel ilişkilerin olmasını istediği gibi, akrabalar arasında çok daha yakın ilginin ve sevginin olmasını emrediyor. Kur’an akrabalık bağını kesenleri kınıyor ve bunun yanlış olduğunu vurguluyor. (13/Ra’d, 21). Bakara Sûresi 27. âyette Allah’ın kendisiyle birleştirilmesini emrettiği şey’den maksadın akrabalık bağı olduğu da söylenmiştir. Bu bağı kesenler  ancak bozgunculardır.

Rabbimiz buyuruyor ki:

“Allah’tan hakkıyla ittika edin (korkup-çekinin) ve akrabalık bağlarını kesmekten sakının.” (4/Nisa, 1)

Bir çok hadiste de akrabalık bağının güçlendirilmesi, sıla-ı rahim yapılması emredilmektedir. Bu açıdan alimler, sıla-ı rahim yapmanın ‘vacip’ olduğunu söylemişlerdir.

Yakın akrabanın sınırını çizmekte güçlük varsa da, ‘rahim’ kelimesi bize bir ipucu vermektedir. Akrabalar, aynı rahme yakın olan kimselerdir. Bunlardan sağ olanlara ilgi göstermek dinimizin emridir.

Sıla-i rahim, ziyareti, selâm vermeyi, hal hatır sormayı, güler yüzlü olmayı, büyüklere saygılı davranmayı, haklarında iyi düşünmeyi ve hayır dileğinde bulunmayı kapsar. Bunlar, sıla-ı rahmin üçüncü derecesidir.

Akrabalara bedenî olarak yardımda bulunmak, ziyaretlerine gitmek sıla-ı rahmin ikinci derecesidir.

Birincisi ve en önemlisi ise, maddi olarak yardımda bulunmak, her açıdan destek olmak, ihtiyaçlarını güç ölçüsünde gidermektir.

Akrabalar birbirlerine yakın yaşıyorlarsa sıla-i rahim kolay olur. Uzakta bulunuyorlarsa, seyrek te olsa birbirlerini ziyaret etmeli, telefon, mektup ve diğer araçlarla hal ve hatır sormalı, gerekiyorsa yardım etmeli, hediyeler göndermeli veya vermeli.

Bayramlar şüphesiz sıla-ı rahim yapmak için önemli fırsatlardır.

Peygamberimiz buyuruyor ki:

“Rahim (akrabalık) Arş’a asılıdır. Der ki, ‘kim beni ‘sıla’ ederse Allah da ona sıla etsin. Kim benden koparsa Allah da ondan kopsun.’” (Müslim, Birr/17, Hadis no: 2555, 4/2981)

“Kim rızkının Allah tarafından genişletilmesini, ecelinin uzatılmasını isterse sıla-i rahim yapsın” (Buharî, Tirmizî, nak. K. Sitte, 10/5)

“Allah’a ve Ahiret gününe iman eden kimse akrabasını görüp gözetsin.” (Müslim, Birr/20, Hadis no: 2557, 1/2982)

Şüphesiz ki akrabalara ilgi göstermek, onlara merhamet etmek, yardımda bulunmak İslâm toplumu açısından son derece önemlidir. Egoist bir hayat anlayışının hakim olduğu, insanî ilişkilerin ve akrabalık bağlarının çok zayıfladığı günümüz modernizminde mü’minler, sıla-i rahim ahlâkını zenginleştirmekle sayısız fayda elde edeceklerdir.

Peygamberimiz buyuruyor ki:

“Akrabalık bağını (sıla-i rahmi) kesen kimse Cennete giremez.” (Müslim, Birr/18-19, Hadis no: 2556, 4/1981)

Hüseyin K. Ece

İslamın Temel Kavramları kitabından. Sayfa: 614-615