Bir seminer:

Hüseyin K. Ece

24.04.2008

Selam-Duisburg

 

Pratik Sorunlarımız:

A- İçten

1- İmanda acaba sorusu,

أَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللَّهِ حُكْمًا

لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ

“Yoksa onlar, cahiliyye kanunu [ile yönetilmek] mi istiyorlar?  Halbuki, kalben mutmain olan insanlar için Allah'tan daha iyi kanun-koyucu olabilir mi?” (Maide, 5/50)

2- Dünyevileşme, ahireti ihmal

إِنَّ هَؤُلَاء يُحِبُّونَ الْعَاجِلَةَ وَيَذَرُونَ وَرَاءهُمْ يَوْماً ثَقِيلاً

“Bakın, [Allah'ı umursamayan] şu adamlar bu gelip geçici dünyayı severler, ama ızdırap dolu bir Günü [düşünmeyi] ihmal ederler.” (Insan, 76/27)

Yani, bu Kureyş kafirlerinin sana karşı çıkmalarının asıl sebebi dünyaperestlikleri ve ahirete hiç aldırış etmemeleridir. Bu yüzden de gerek ahlâkî ve gerekse akidevî dalalet üzerinde ısrar etmekte ve senin hak davetine karşı da sağır kesilmektedirler. Bu yüzden bir haksever insanın yolu onlardan ayrıdır. Hatta bu iki yol o kadar farklıdır ki bunların uzlaşmaları dahi düşünülemez. (Mevdudi)

 

3- Aşırı özenti

                                        الْكِتَابَ  يَاأَيُّهَا الَّذِينَ ءَامَنُوا إِنْ تُطِيعُوا فَرِيقًا مِنَ الَّذِينَ أُوتُوا

يَرُدُّوكُمْ بَعْدَ إِيمَانِكُمْ كَافِرِينَ

“Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden bir guruba uyarsanız imanınızdan sonra sizi yeniden inkarcılığa sevkederler.”(Ali Imran, 3/100)

4- Kimlikte tereddüt

                     وَلَا تَهِنُوا وَلَا تَحْزَنُوا وَأَنْتُمُ الْأَعْلَوْنَ إِنْ كُنْتُمْ

مُؤْمِنِينَ

 “Öyleyse, cesaretinizi yitirmeyin ve üzülmeyin: Eğer [gerçekten] inanıyorsanız mutlaka (insanların) en üstünü olursunuz.”(Ali Imran, 3/139)

5- Tefrika, grup tassubu

                    مِنَ الَّذِينَ فَرَّقُوا دِينَهُمْ وَكَانُوا شِيَعاً كُلُّ حِزْبٍ بِمَا

لَدَيْهِمْ فَرِحُونَ

 

“[yahut] inançlarının bütünlüğünü bozarak parçalara bölünen ve her grubun yalnız kendi sahip olduğu [ilkelerle] övündüğü kimselerden olma!” (Rum, 30/32)

6- Cehalet

7- Öncelikli vazifeleri bilmemek

B- Dıştan

1- Başkalarının bizim üzerimizdeki hesapları

2- Değersizleştirme, aşağılama

3- Oryantalizmin iğvaları

4- Yöneticilerin basiretsizliği

 

- Çözüm Önerileri:

A- Bir Kaç Tesbit

1- Biz bir ümmetiz,

2- Biz orta yol bir ümmetiz,

                             وَكَذَلِكَ جَعَلْنَاكُمْ أُمَّةً وَسَطًا

 

“Ve böylece sizin dengeli ve ölçülü bir toplum olmanızı istedik...” (Bekara, 2/143)  

Lafzen, “orta bir toplum” -yani, aşırılıklar karşısında adil bir denge gözeten ve hem zevk ve sefahatı hem de mübalağalı bir zühdü reddederek insanın tabiatını ve imkanlarını değerlendirmede gerçekçi ve makul davranan bir topluluk. Kur’an, sıkça tekrarladığı, hayatın her cephesinde dengeli ve ölçülü olma çağrısı ile uyumlu olarak müminlere, hayatlarının bedenî ve maddî yönüne çok fazla ağırlık vermemelerini öğütler; ama aynı zamanda insanın bu “bedenî hayat” ile ilgili ihtiyaç ve isteklerinin ilahî iradenin eseri ve bu nedenle de meşru olduğunu kabul eder. Daha ileri bir tahlilde, “dengeli ve ölçülü bir toplum” ifadesinin insanın varoluş problemine İslamî yaklaşımı temsil ettiği söylenebilir: ruh ile beden arasında fıtrî bir çatışma olduğu görüşünün reddi ve insan hayatının bu ikili cephesindeki tabiî ve ilahî bütünlüğün açık bir teyidi. İslam'a özgü olan bu dengeli davranış, doğrudan Allah'ın birliği ve bütün hilkatin temelinde yatan amacın tekliği kavramından doğmaktadır. Böylece, burada “dengeli ve ölçülü toplum”dan söz edilmesi, Allah'ın birliğinin bir sembolü olarak Kâbe tema'sına uygun düşen bir giriştir.

3- Biz Hakikatin şahitleriyiz

                           وَكَذَلِكَ جَعَلْنَاكُمْ أُمَّةً وَسَطًا لِّتَكُونُواْ شُهَدَاء عَلَى النَّاسِ

... وَيَكُونَ الرَّسُولُ عَلَيْكُمْ شَهِيدًا

“... ki [hayatınızla] tüm insanlığın huzurunda hakikatin şahitleri olasınız ve Elçi de sizin huzurunuzda ona şahitlik yapsın..,.” (Bekara, 2/143)

 

Yani, “Hz. Peygamber'in size örnek olması gibi sizin hayat tarzınızın da bütün insanlığa bir örnek olduğuna”.

 

4- Biz dinde kardeşiz,

                        إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ فَأَصْلِحُوا بَيْنَ أَخَوَيْكُمْ وَاتَّقُوا

 اللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ

“Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz.” (Hucurat, 49/10)

5- Biz veliyiz (müttefikiz)

         وَالْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ يَأْمُرُونَ

بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَيُقِيمُونَ الصَّلَاةَ وَيُؤْتُونَ

 الزَّكَاةَ وَيُطِيعُونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ أُولَئِكَ سَيَرْحَمُهُمُ اللَّهُ

 إِنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ

“ERKEK ve kadın müminlere gelince, onlar birbirlerinin yakınlarıdırlar:  [hep] iyi ve doğru olanın yapılmasını özendirir, kötü ve zararlı olanın yapılmasına engel olurlar; ve onlar namazlarında kararlı ve devamlıdırlar, arındırıcı yükümlülüklerini yerine getirir, Allah'a ve O'nun Elçisi'ne yürekten bağlılık gösterirler. İşte bunlardır, Allah'ın rahmetiyle kuşatacağı kimseler: muhakkak ki, doğru hüküm ve hikmetle yargılayan en yüce iktidar sahibidir Allah!”(Tevbe, 9/71)

عـن أبي حـمـزة أنـس بـن مـالـك رضي الله عـنـه ، خــادم رسـول الله صلى الله عـلـيـه وسـلم، عن النبي صلي الله عـلـيـه وسـلـم  قــال : ( لا يـؤمـن احـدكـم حـتي يـحـب لأخـيـه مــا يـحـبـه لـنـفـسـه )

رواه البخاري [ رقم : 13 ] ، ومسلم [ رقم45  ].

Ebu Hamza Enes b. Malik (ra)'den. Demiştir ki, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Sizden biri kendisi için arzu ettiğini (mü'min) kardeşi için de arzu etmedikçe (hakkıyla) iman etmiş olmaz.” (Buhari ve Müslim)

6- Her amel karşılığını bulur

            وَلِكُلٍّ وِجْهَةٌ هُوَ مُوَلِّيهَا فَاسْتَبِقُوا الْخَيْرَاتِ أَيْنَ مَا

 تَكُونُوا يَأْتِ بِكُمُ اللَّهُ جَمِيعًا إِنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ

 قَدِيرٌ

“Çünkü her topluluk, merkezinde O'nun, [Allah'ın] bulunduğu kendisine ait bir istikamete yönelir. Öyleyse, iyi ve güzel işlerde birbirinizle yarışın. Nerede olursanız olun Allah sizi kendi katında toplayacaktır: çünkü, Allah her şeye kâdirdir. (Bekara, 2/148)

7- Biz iki dünyalı yaşarız

8- Haktan ümit kesilmez

              قُلْ يَا عِبَادِيَ الَّذِينَ أَسْرَفُوا عَلَى أَنفُسِهِمْ لَا تَقْنَطُوا مِن

 رَّحْمَةِ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَمِيعاً إِنَّهُ هُوَ

 الْغَفُورُ الرَّحِيمُ    

“De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.”(Zumer, 39/53)

 

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَنصُرُوا اللَّهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ

أَقْدَامَكُمْ 

“Siz ey imana ermiş olanlar! Eğer Allah[ın dâvâsın]a yardım ederseniz, O da size yardım eder ve adımlarınızı sağlamlaştırır;”(Muhammed, 47/7)

9- Vahiy rehberimizdir

          قُلْنَا اهْبِطُوا مِنْهَا جَمِيعًا فَإِمَّا يَأْتِيَنَّكُمْ مِنِّي هُدًى فَمَنْ

 تَبِعَ هُدَايَ فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ

“ Dedik ki: Hepiniz cennetten inin! Eğer benden size bir hidayet gelir de her kim hidayetime tabi olursa onlar için herhangi bir korku yoktur ve onlar üzüntü çekmezler.” (Bekara, 2/38)

فَإِمَّا يَأْتِيَنَّكُم مِّنِّي هُدًى فَمَنِ اتَّبَعَ هُدَايَ فَلَا يَضِلُّ

وَلَا يَشْقَى

وَمَنْ أَعْرَضَ عَن ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكاً وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ

 الْقِيَامَةِ أَعْمَى

 

“.... Artık benden size hidayet geldiğinde, kim benim hidayetime uyarsa o sapmaz ve bedbaht olmaz.

Kim de beni anmaktan yüz çevirirse şüphesiz onun sıkıntılı bir hayatı olacak...” (Ta-Ha, 20/123-124)

 

B- Yapılabilecekler:

1- İmanı güçlendirecek amellerle meşguliyet,

2- Kur’an’la birlikteliğimizi çoğaltmak

Enes (r.a)'den: Rasulululah (s.a.s) "Şüphe yok ki; Allah'ın insanlardan dostlari vardır." Dedi. Onlar kimlerdir Ya Rasûlullah? denildi. "Kuran ehli (Kur'an okuyup hayatlarını ona göre düzenleyenler) dir. Buyurdu. ( Darimi Fezailul Kur'an 1)

Hz. Peygamber (as) şunu söylemiştir: "Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetce asla sapıtmayacaksınız: Allah'ın Kitab'ı ve Resûlünün sünneti". Muvatta, Kader 3, (2, 899).

66 - İbnu Abbâs (ra)'dan rivayet edildiğine göre şöyle buyurmuştur: "Kim Allah'ın Kitabını öğrenir ve sonra da onda bulunanlara uyarsa, Allah onu, dünyada dalâletten çıkarıp doğru yola sevkeder, âhirette de kötü hesabtan korur."

3- Siyer ve tarih bilgisini artırmak

4-Müslümanlara merhametle muamele

“İslam Allah’a itaat, yaratılmışlara merhamettir.”

5- Ahlâklı yaşamak

6- Çocukları güzel terbiye etmek

- örnek olarak

- helâl lokma yedirerek

- kimliklerini, imanlarını, kültürlerini öğreterek

7- Türkçe’yi unutmamak.