Yağma edilen insanı,

Hiç birini duyurmuyorum.

Haber bültenlerini çöpe atıyorum,

Ateşe veriyorum gazete matbaalarını,

Bir yumrukta yere seriyorum

Bir hançer gibi duran t.v. antenlerini,

Çarmıha geriyorum,

Siyah gözlü filimleri.

 

Denizler bile parsellenmiş, insan sayısız ölmüşse,

Adımız ticaret siciline denk sayılmışsa,

Birimiz, ötekimiz, hepimiz,

Düdüklerle yürümüşsek;

Nefeslerimiz kütüklere işlenmişse,

Nasır bağlayan ellerimiz taranmışsa,

Vatandaşlık bildirisiyle,

Onurumuz pazara meta’ olmuşsa;

 

İşte onun için diyorum ki:

Bana kalsın sert parmaklıklar,

Bana kalsın kara fırtınalar,

Sana zarar vermesin yalanlar, vahşi yarışlar

Sana dokunmasın, seni tutsak etmesin,

Kınanmış dünya.

 

Bu çıkar savaşı, bu süren uğultu,

Açmayan sabahlar, yıkılan dirençler,

Gözbebeklerini ısıran zehir,

Yürek dilini zincirleyen komut

 

Hepsini ben kendime sakladım,

Hepsi de benim olsun ey dostum,

Çünkü sana özgürlük yakışır,

Çünkü ben hep sende yaşıyorum.

                 3/2/1991 Zaandam