Anlaşıldı mı geçen mevsimler

Bir de kara sokaklar

Dişlerimde ıslak ve tedirgin bulvar fotoğrafı

Yolcular teker teker geçiyorlar içinden

Su uyanıyor, düşler dökülüyor gözlerden

Yanık bir şehrin kokuları duyuluyor

Ipıssız meydanlarda

Elleri boyalı yaşlı ressam

Uzatmış duygularını kaldırımlara

Bütün renkler ölü, bütün resimler yırtık

 

İnsan kendine uzak

İnsan yarım yamalak

 

Kaldırmlar sessiz bir ay başı

Umut mektupları postada kaldı

Bir başınalık misafir gibi değil

Temel atmış en derin köşeye

Uzaklarda değişen nedir

Haberler sağanağı keskin soğuklar mı

Ufka savrulan ışık kıvılcımları

Bir de yüreklerden uzak kalan sevgiler mi

 

İnsan örülmüş yumak

İnsan yarım yamalak

 

Yanyana evler, uzun koridorlar

Birbirine yaban kalmış tedirgin yüzler

Gemilerin götürdüğü bahar

Dönmeyen ülfetin hazin gözyaşları

Yol arayana tabelâ işareti

Aç olana pahalı aş evi

Yalnızlık bile bedava değil

Suyun ve havanın bedeli gibi

 

Uzaklar, öteler ve ötelerin ötesi

Yakınlar tekin değil artık

Kaldırıma resim yapan ressamın fırçası

Durmadan siyah yürekler çiziyor yüzlere

Bulutlar daha bir hırçın, dah bir tedirgin

Yürüyorlar batıya doğru

 

İnsan kendine tuzak

İnsan yarım yamalak

 

Yakınlar tekin değil artık

Uzakları özlüyor gözbebekleri

Ve gülün doğal rengini arıyorum

Bu ıssız kaldırmlar şehrinde

 

Zaandam 1996

Hüseyin K. Ece