Akşam bir sofra vaktidir

Cenneti konuşuruz kendi aramızda

Yabancı gölgeleri kovarız pencereden, 

Perdemiz sonsuza doğru açılır. 

 

Yüzleri sert meşinlerle kaplı

Maskeleri ellerinde kokteyle gidenlerin,

Gece bir örtü değil mi diye sorarım

Geceler yüzlere gizlenmiş derler

 

Şimdi kirletilen ve vurulan akşamlar

Sohbete ajansları sokan uzun eller

  1. hanımın gezileri, cinayetler,

Uçak kazası, silahsızlanma ve maç saati

Doldurur gözleri akşam yerine artık

 

Rivayet olunur ki güzel insanlar

Akşamı bilmişler kati

Yüreklerini sevda yapıp yüzyüze,

İyiliği kundaklayıp gülücükle

Bayram hediyesi diye götürmüşler

 

Akşam bir sofra vaktidir

Cenneti konuşuruz, bir de şeb-i arusu

Bir bir ayıklayıp yaban sesleri

Kendi adımızı buluruz kendi göğümüzde.

 

8/2/1990 Zaandam

Hüseyin K. Ece