Ya da Melahat mı, Mürüvvet mi, Güleser mi?

Adını kimden aldı acaba bu Gülefşân?

Evet gülüm, adında saklı gülden bir nişan

Biliyor musun kimdi insanlığın anası?

Bak, anayla hayatın işte asıl manası

 

Yürekte o destanın büyüyen yankısı var

Göz bebeğinde nurdan ebedi takısı var

Hangi derin tabloyu tamamlar gamzelerin?

Hangi saydam ışığa tutkun avizelerin?

Her bir sabah yeniden taze filiz verirler

Güneşin doğduğunu selâmla bildirirler

Çiçeklerle süslerler bir gönül sarayını

Tebessümle verirler güle aşktan payını

 

Gönül sarayı kadim bir tutkuyla ayakta

Sevgiliye sunulan selâm her an dudakta

Yürekten devşirilen tatlı bır imbattır bu

Yüreğe şahit olan en kavi isbattır bu

Ateşten izi var gül yaprağı kıvrımında

Bir başka hüzün saklı bu ilk yol ayrımında

Bu mevsimin damakta engin lezzeti kalsın

Gönüllerde kökleşen eski izzeti kalsın

 

Hüseyin K. Ece