Yalnızlığın çehresi o ay yüzlü ıssızlık
Ufuklarda oynayan mavera renkli ışık
Bir adım atayım (mı) öteler ötesine?
Yoksul konuklar müjde taşısınlar odama
Renkler selâm göndersin, kuşlar uçuşsun yine
Hüznümün resimleri dizilsin sessiz cama
Ve duvarda gülpembe uzun saçlı sarmaşık
Gecenin fotoğrafı yorgun, bitkin, kırışık
Sabah uzun bir emel gece içinden geçen
Fecir gözlerde muştu, yeşillikler ötesi
Zaman kımıldayan su, yüreklerde göllenen
Bitiş noktası nedir, hangi gün ve neresi?
Yolculuk kısa değil ve nice bin hazırlık
Nerede doğar hicran, nerede biter azık?
Vakit dursun, gitmesin ay dağların ardına
Nasıl olsa geceler doğumlara gebedir
Kar yağsın, beyaz umut dolsun yürek yurduna
Beklediğin konuklar eminim gelecektir
Bir beklenti, bir umut rüzgârla ılık ılık
Ve işte penceremde özlenen o aydınlık...
5/Nisan/1998 – Zaandam