Yollar döşensin seferler olsun

Kimi yürekle, kimi hevesle

Ayaklar değil yürekler yola revan olsun

Bedenler değil yürekler yola kurban olsun

Yola serilsin ibrişimden seccadeler

Yola döşensin atlastan namazlıklar

Alnı köke yaklaştırmak için

Yüzü gerçeğe çevirmek için

Aklı şahidiyle buluşturmak için

El sallasın çocuklar, anneler, nineler

Selâma dursun dağlar, taşlar ve yapraklar

Selâma dursun vadiler, vahalar

Şehirler, beldeler, köyler

Onu gören cebel-i uhud

Onu ayakta karşılayan hurma ağacı

Ona selâm veren sevdalı

Sana da merhaba desin

Sana da hayırlı sabahlar desin

Zira bugün bayramdır, bugün seyrandır

Bugün bayramı kuşanan devrandır

Bugün yeniden doğan bir sabahtır

Bugün başaklar bir o kadar gümrahtır

Yürekler şehirlerin anasına doğru

Yola revan olmuşken ve yağmur

göklerden gerçek haberi taşıyorken

Çağlayan içimizde yaşıyorken

Bir çiçeğin rengine gizlenmiş muştu

Bir ceylanın kokusuna saklı müjde

Bir filizin feryadına arkadaş

Bir ocağın dumanına yoldaş

Yükselirken göğe doğru bin haykırış

Ufku kuşatırken masmavi bir düşünce

Bir yetimin dudağına dokunan sevinç

Bir öksüzün yarasına sürülmüş merhem

Seni de alıp götürür bir daha

Şehirlerin anasına doğru

Ya da içindeki kırkıncı hücreye doğru

Zira bugün bayramdır, seyrandır

 

b.

Yüzlere konuk olan tebessümlerle

Çocukları zıplatan sevinçlerle

Dudaklara ulaşan şeker lezzetiyle

“Adım kabul ettim” demenin izzetiyle

Gök sofrası, ötelerden gelen misafir

Tanrı misafiri ya da İbrahim’in konukları

Buyurun, buyurun, gök sofrası, tanrı vergisi

İşte uçan halı, işte gönül sevgisi,

Hoşnut olun, merhabalar, selâm olsun,

Yerinizi, mekanınız, gönlünüz geniş olsun

Beldemizde yeniden sabah olsun

Yüreklere yeniden inşirah dolsun

Gelin gelin müjdeye müjde katalım

Korkuları kör kuyulara atalım

Çıkalım açık alınla meydanlara

Selâm gönderelim ormanlara

Sonra dönelim Şehirlerin anasına

Bir türkü yakalım hoş anısına

 

Hüseyin K. Ece

25.06.2017

VUmc Amsterdam