Bigâne kalır mısın bu müstesna mektuba

Ateşli, harlı; yeni çıkmış gibi ocaktan

Belki de hiç alışık değiliz bu üslûba

Belki bir demet çiçek, bizim için, kırlardan

 

Yine haber var desem, ölülerden, mezardan

İnanır mısın, zira her haber gerçek değil

Güvercine gerek yok, postaya, elçiye de

Evlerden, ötelerden, dağlardan, ovalardan,

Götür; batan geminin malı de, hediye de

Nasıl olsa geçen gün geri gelecek değil

 

Kulaklar duymasa da, yürekler almasa da

Bir haber var ki, ateş gibi, nar gibi gelir

Yakmak ister firakın alevini evlerde

Herkesin bir kabı var, bir zaman dolmasa da

Kişi sorar; hani o haber, kimden ve nerde

Evet o, düğün-dernek günü yâr gibi gelir

 

Hüseyin K. Ece

24.01.2020

Rotterdam