Güneş öper alnından tabiatı ve denizi

Gölge mütemadiyen sürerken binbir izi

Her günün şarkısını ezberlerken orkide

Bu şarkıda sitemin bir adı da nâdide

Binbir avize yanar kızların rü’yasında

En parlak yıldız doğar çocuğun dünyasında

Cezası sona eren mahkûmlar gibidir su

Babayı dinlendirir bir kaylûle ukusu

 

Neredesin diyerek karınca yola düşer

Yüreklerde ışıktan hasret ve sevda pişer

Yola koyulur yolcu, yola vurulur âşık

Yol varki çok uzaktır, yol vardır ki dolaşık

Tereddütü alteden çılgın yüreğe selâm

Öfkesini sindiren çelik bileğe selâm

Hayalleri süsleyen bir resimdir ufuklar

Cana can eklemeli can, kristal soluklar

Kırmızı bir kuşlukta insan bahar gibidir

Tesbihini arayan bir kehribâr gibidir

 

Her bir meyva değişir, kaymak olur dalında

Bir balıkçı hazine düşünür sandalında

Gözleri yıkayan bir aydınlık huruç eder

Baba ve torun, dede ziyaretine gider

Bahçeye verilen su insana döner gelir

Gökten su değil, rahmet damlası iner gelir

Anneler sevindirir çocukları sevgiyle

Bahçıvan gülistanı canlandırır ilgiyle

Umut tazeler baba, kıbleye döner dede

Ne arıyorsa dede, onu bulur secdede

 

Altın saçlı kız, Güneş yalarken tepeleri

Bir ırmağa bırakır kulaktan küpeleri?

Irmak inci ve mercan, bir posta güvercini

Altın saçlı kız alır imandan güvencini

Yıllara meydan okur dağ yürekli kahraman

Bu kuşlukta çekilir gider, kalmaz hiç duman

Kelebeğin rü’yası gerçek olur, irkilir

Tabiatın bağrına aşk tohumu ekilir

Münzevi bir mutluluk evlerin tenhasında

Bu kadim bir anıdır eski sefer tasında

Hüseyin K. Ece

28.01.2014

Haarlem