Onlar diriliş, uyanış ve yeniden hayat dönüş olan baharı müjdelerler. Sanki şöyle derler: “Ey insanlar! Pek yakın zamanda bahar geliyor. Haberiniz olsun; uyanın, kalkın, dirilin. Baharın müjdesi ile bayram edin. Baharın güzelliğini görün, yaşayın, tadın. Baharla birlik olun, baharla birlikte canlanın. Umudu kuşanın, kışı arkada bıraktığınıza sevinin. Üzerinizden uyuşukluğu atın, mahmurluğu ve gafleti bir tarafa bırakın”

Onu hatırladık ki aklımıza baharın gelsin.

Baharla birlikte muştular, ümitler, güzel beklentiler gelsin. Baharla birlikte yeniden diriliş, uyanış, yeniden canlanış gelsin aklımıza.

Baharda açılan çiçekler yazın meyva olurlar. O meyvalardan insanlar ve hayvanlar istifade ederler. Baharla birlikte çiçek açmanın, meyvaya durmanın, her türlü faydalı işde üretken olmanın, çevreye ve insanlara faydalı olmanın zamanı demeli.

Çiçekler gibi güzel koku neşretmek.

Çiçekler gibi güzel durmalı hayatın her alanında.

Çiçekler gibi meyva vermeye hazırlanmalı.

Kardelen çiçeği, umutsuzluğu unuttursun, aydınlık günleri hatırlatsın. Arkada bıraktığımız zararlarımızı, faydaya döndürmeyi aklımıza getirsin. Arkada bıraktığımız ihmallerimiz, yapmamız gerekirken yapamadıklarmızı  gözümüzün önüne getirsin.

Kirletilen bir dünyada, karartılan umutsuzluklar ortasında, iyi şeylerin unutulduğu bir ortamda; kardelen gibi, inadına gür bir şekilde açmanın, toprağı yarmanın, filiz sürmenin zamandır.

Ayakta kalabilmenin, kışı ve baharı Varedenin adıyla dirilmenin zamanıdır.

Geleceğe umutla bakmanın, aydınlık yarınları gözetmenin, rahmeti arzu etmenin vaktidir.

Gecenin ardından gelecek fecri bekler gibi, karamsarlıkların arkasından inşirah (gönül ferahlığı) beklemek hakkımızdır. Tıpkı kıştan sonra baharı bekler gibi.

Kardelen çiçeğinin bunu bize hatırlatmasını istiyoruz.

Yeni Kardelenler şu dünyevileşen ve gitgide tabiilikten uzaklaşan hayatımıza bahar nefesi taşısınlar...