• Sevgi

Anlatmaya gerek yoktur ki çocukları sevmek onları iyi eğitmede ve kaliteli yetiştirmede en etkili imkandır. Sevgi eğitimin mayasıdır  dense yanlış olmaz. Mayanın unu hamur yapması gibi, sevgi de çocuk eğitimini olgunlaştırır.

Anne babaları tarafından sık sık kucaklanan, sevilen çocuklar diğerlerine göre duygusal olarak daha iyi gelişirler. Üstelik bazı çocuklar daha fazla sevilmek, daha fazla kucaklanmak isterler. Eğitimci bir evebeyn çocuğumu seversem, öpersem şımarır, başıma çıkar demezler. Bunları yerinde ve yeterince yapmaya çalışırlar.

Bir gün Peygamberimiz'in yanına bir bedevi gelir. Bedevi içeri girdiğinde Efendimiz (sav)  Hüseyin’i (ra)' öpmektedir. Bedevi şaşırır ve der ki: "Ya Resûlullah, benim on çocuğum var ama hiçbirini öpmem." Peygamber (sav) bedeviye der ki: "Allah senin kalbinden merhameti almışsa ben ne yapabilirim ki? Merhamet etmeyene merhamet olunmaz.” (Buhari, Edeb/18).

Çocuk bakımı ve eğitimi külfetli bir iştir. Ağırdır, zordur, sorumluluğu vardır. Bu ağır yükü anne-baba sevgi ile taşırlar. Gerçekten insan bir şeyi sevmese, o şeyle ilgili yükü çekmez.

Ancak sevgide denge olmalıdır. Sevgi çocuğu şımartma seviyesine gelmemeli.

Yapması gerekenler veya hataları noktasında gevşemeye yol açmamalı. Çocuk

her zaman sevilir ama bunu iki de bir söylemek gerekmez. Hele hele sevgi başa

kakılmaz. Çünkü sevgi tabii bir şeydir. Yürekten gelir, karşıdaki yüreğe geçer.

Sevgi yürekler arasındaki görünmeyen iletişimdir.

Bir müslüman için hiç bir şeyin sevgisi Allah sevgisinden yüce ve çok olmamalı. O bir şeyi Allah sevgisine göre sever. Allah’a rağmen herhangi bir şeyi sevmez. Kur’an bu konuda inananları şöyle uyarıyor:

“Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.” (Münafikun 63/9)

 

  • İlgi

Anne-babanın çocuklara karşı en önemli sorumluluğu onlara ilgi göstermektir. Çalışmak, evdeki işler, randevüler, başka meşguliyetler, zevkler çocuklara gerekli olan ilgiye engel olmamalı. 

Çocuklar ihmale gelmez. Gündelik uğraşılarınız içinde çocuğa mutlaka zaman ayırmalı.  Merhametli bir ebeveyn çocuklarını televizyonun, elektronik oyunların, çevrenin ve çağdaş eğitim kurumlarının eline (insafına) bırakmaz. Bu sayılanların çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri de anna-babanın onlara ilgisiyle azaltılabilir.

Tecrübe edilmiştir ki, ebeveynin çocuğa olan sevgi ve ilgisini hiç bir kurum, hiç bir yabancı veremez. Çünkü bu işin tabiatı böyle. Allah (cc) yarattığı küçük ve masum kullarını öncelikle anne-babaya emanet ediyor.

  Çocuklara ilgi kesintisiz olmalı. Yani her gün. Anne-babalar ne kadar yorgun, ne kadar dolu, ne kadar yoğun olurlarsa olsunlar, çocuklara hiç olmazsa bir müddet ilgi vermeleri gerekir. Bir anne-baba için pek çok önemli şeyler-işler vardır ama, bize göre onların öncelikli önemli işleri çocuklarının eğitimidir.

Çocuklara ilgi her gün onları alıp bir yerlere götürmek, beraberce saatlerce oynamak, bütün dersleri birlikte yapmak değildir. Hal hatır sormak. Yerine göre gülümsemek. İmkan ölçüsünde birlikte oynamak. Şaka yapmak. Okulda ise derslerinin nasıl gittiğini sormak. Ev ödevine imkan ölçüsünde yardımcı olmak. Merak ettiklerini cevaplamak. Sorunu varsa dinlemek ve sorununu ciddiye almak. Özellikle onu ciddiye aldığını, adeta adam yerine koyduğunu hissettirmek. Zaman zaman birlikte dışarı gitmek, birlikte küçük gezintiler yapmak. Evdeki işler konusunda veya kendisi ile ilgili konularda onun fikrini almak gibi şeyler çocuğa ilginin göstergeleridir.  

Çocukların sordukları sorular geçiştirilmemeli. Onların seviyesine inilerek basitçe anlatılmalı.Cevabı bilinmiyen bir soru için ‘bilmiyorum’ diyebilmeli.  Bilinen bir hikayedir: Bir çocuk annesine bir soru soruyor. Anne: “ Sen anlamazsın” diyor.. Çocuğun cevabı çok ilginçtir; diyor ki: “Anne! Sen anlat, ben anlarım”

Çocuğu ilginizi veya onunla iltişim tarzınızı şu sorularla test edebilirsiniz. Çocuk karşısındaki duruşunuz aşağıdakilerden hangisidir:

-      Emir veren ve yöneten,

-      Uyaran ve tehdit eden,

-      Surat asan, yüz vermeyen,

-      Hep ben bilirim diyen, otoriter duran,

-      Öğüt veren, çözüm öneren,

-      Yargılayan, karşı çıkan,

-      Öven, takdir eden,

-      Alay eden, küçümseyen,

-      Ciddiye almayan, değer vermeyen,

-      Sorumluluk duyan, çocuğun iyi olması için çırpınan,

-      Anlamaya çalışan, sorunları dinleyen anne-baba mısınız?

Çocukla iletişimde ve çocuk eğitiminde ‘söz dili’ önemli olmakla beraber yeterli değildir. Söz önemlidir ama, sözün bittiği yerler vardır. O zaman da diğer alternatifleri denemek gerekir. Yani öğretmek, nasihat etmek, uyarmak, kızmak, yol göstermek, akıl vermek, rehberlik etmek, bağırmak, tatlı dil kullanmak, acı söz söylemek yerine göre faydalıdır. Akıllı bir evebeyn sözün bittiği yerde yine yerine göre yerine göre yürek dilini, beden dilini, göz dilini, yüz dilini devreye sokar.

Hüseyin K. Ece

21.09.2012

Zaandam