Bu hâli gören Hz. Âişe hayret ederek, “Yâ Resûlallah! Yüce Allah senin geçmiş ve gelecek bütün günahlarını affettiği halde niçin ağlıyorsun?” diye sordu. Peygamberimiz (s.a.s) şöyle cevap verdi: “Allah’a şükreden bir kul olmayayım mı?” Kaynak olarak da şunlar verilmiş: Buhârî, Teheccüd, 6; Müslim, Sıfâtü’l-münâfikîn, 79; İbn Hibbân, Sahîh, II, 386.”

Verilen kaynaklara ve diğerlerine baktım, hiç birinde Rasûlüllah’ın ağladığına, göz yaşlarının sakalını ıslattığına dair bir ifade yok. Bu hutbeyi paylaşan siteler de bu şekilde vermişler.

Ancak rivâyetin aslı böyle değil. Hutbeyi hazırlayan(lar) neden böyle çevirdiler veya neden böyle ifade ettiler, bilmiyorum.

Farklı rivâyetlerde namazda fazla ayakta durmaktan dolayı ayaklarının veya topuklarının şişdiği, kabardığı, yarıldığı  veya çatladığı söyleniyor. Şöyleki:

“Aişe şöyle dedi: “Rasûlüllah ayakları yarılıncaya kadar gece namazı kılardı.”

Ziyad, Muğîre’den şöyle işittiğini anlattı: “Rasûlüllah gece namazına kalktığı zaman ayakları veya topukları şişerdi.  Bu kendisine söylendiği zaman şöyle cevap verdi: “Allah’a şükreden bir kul olmayayım mı?” (Buhârî, Teheccüd/6 no: 1130)

Ziyad, Muğîre’nin şöyle dediğini işittim dedi: “Rasûlüllah gece namazında ayakları şişinceye kadar kıyam ederdi (ayakta dururdu). Kendisine; “Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışladı (niçin böyle yapıyorsun?)” denildi. Buyurdu ki: “Şükreden bir kul olmayayı mı?” (Buhârî, Tefsir-Fetih/2 no: 4836)

Urve, hz. Aişe’den şöyle naklediyor: “Rasûlüllah teheccüde kalktığı zaman (ayakta çok durmaktan) ayakları yarılırdı. Hz. Aişe ona; “Böyle niye yapıyorsun ey Allah’ın Rasûlü? Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışladı” dedi. Buyurdu ki: “Allah’a şükreden bir kul olmayı sevmiyeyim mi?” Biraz kilo alınca oturarark kılardı. Rukû’ yapmak istediği zaman doğrulur, kıraat yapar sonra rukû’ ederdi.” (Buhârî, Tefsir-Fetih/2 no: 4837)

Ziyad b. I’lâkate dedi ki: Muğîre b. Şu’be’nin şöyle dediğini işittim: “Rasûlüllah  ayakları şişinceye (veya kabarıncaya) kadar gece namazı kılardı. (Bu durum) kendisine söylendiği zaman şöyle cevap verdi: “Allah’a şükreden bir kul olmayayım mı?” (Buhârî, Rikâk/20 no: 6471. Aynısı: Tirmizî, Salat/187 no: 412)

Ziyad b. I’lâkate dedi ki: Muğîre b. Şu’be’nin şöyle dediğini işittim: “ Rasûlüllah  ayakları kabarıncaya namaz kıldı. Ona; “Bununla kendini mi zorluyorsun? Halbuki Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını affetti” denildi. O, “Allah’a şükreden bir kul olmayayım mı?” dedi. (Müslim, S. Munâfikîn/18(79) no: 7124)

Ziyad b. I’lâkate dedi ki: Muğîre b. Şu’be’nin şöyle dediğini işittim: “Rasûlüllah  ayakları şişinceye kadar teheccüd kıldı. (Bazıları) “Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını affetti” dediler. O, “Allah’a şükreden bir kul olmayayım mı?” şeklinde cevap verdi. (Müslim, S. Munâfikîn/18(80) no: 7125. Aynısı: Nesâî, Kıyâmu’l-Leyl/17 no: 1645. İbni Mâce, İ. Salat/200 no: 1419)

Urve b. Zübeyr, hz. Aişe’nin şöyle dediğini nakletti: “Rasûlüllah namaza (teheccüde) kalktığı zaman ayakları çatlayıncaya kadar kıyam ederdi.” Aişe (r. anha) ona; “Bunu neden yapıyorsun, senin geçmiş ve gelecek günahların bağışlandı?” Dedi ki; “Ya Aişe! “Allah’a şükreden bir kul olmayayım mı?” (Müslim, S. Munâfikîn/18(81) no: 7126)

İbni Hibban’ın rivâyeti bir kaç kelime farklılığı diğerleriyle aynı: Ziyad b. I’lâkate dedi ki: Muğîre b. Şu’be’nin şöyle dediğini işittim: “ Rasûlüllah ayakları kabarıncaya namaz kıldı (Kasıt gece namazı olabilir). Ona; “Böyle mi yapıyorsun? Halbuki senin geçmiş ve gelecek günahların affedildi” denildi. O, “Allah’a şükreden bir kul olmayayım mı?” dedi. (el-İhsân fi-Takrîb-i Sahihi İbni Hibbân, Birr ve’l-İhsân/4 no: 311)

(Ayrıca bkz: Ahmed b. Hanbel 4/251. Ama ben bulamadım)

 

Hüseyin K. Ece

15.08.2020

Zaandam