‘Dünya’ kelimesi, bizzat ve hükmen yaklaşmak, zaman ve yer açısından yakına gelmek, aşağı çekmek anlamına gelen ‘ednâ’ fiil kökünden türemiştir.
‘Dünya’ sözü, daha yakın, daha uygun manasındaki ‘ednâ’ kipinin dişil (müennes) şeklidir.
‘Dünya’ kelimesi, bizzat ve hükmen yaklaşmak, zaman ve yer açısından yakına gelmek, aşağı çekmek anlamına gelen ‘ednâ’ fiil kökünden türemiştir.
‘Dünya’ sözü, daha yakın, daha uygun manasındaki ‘ednâ’ kipinin dişil (müennes) şeklidir.
‘Mükellef’, teklifi yüklenen, yani İslâmî emir ve yasakların muhatabı olan, bunlardan sorumlu olan akıllı ve ergenlik yaşına ulaşmış insanlardır.
‘Emanet’ kelimesinin aslı ‘emn’ köküdür. ‘Emn’, sözlükte, güvenmek, korku ve endişeden emin olmak, ruhun sükûnet bulması anlamına gelir.
Aynı kökten gelen ‘iman’; inanma, Allah’ın gönderdiği inanç ilkelerinin doğru olduğundan emin olma, ‘mü’min’ ise, iman eden demektir.
a- Ensarın Anlam Sahası
‘Ensar’ kelimesinin kökü ‘nasr’dır. ‘Nasr’ sözlükte yardım etmek, yardımda bulunmak manasına gelir.
a- Ezan Nedir?
‘Ezan’, sözlükte, duyurmak, bildirmek, ilan etmek, çağrıda bulunmak anlamına gelen bir masdardır.
‘Fuhş, fahşa’ sözlükte, aşırı derecede çirkin söz ve davranış, iğrenç işler, büyük günâh, edep ve ahlâka aykırı her türlü kötülük ve çirkinlik demektir.