Fikri ağır bir işte çalışmaktadır. Bazen dokuz bazen on saat. Eve her zaman aç ve yorgun gelmekte. Ama evde her zaman hazır yemek, güleryüz, sıcak bir karşılama bulamamakta.

Buna karşılık Fikriye üç çocukla uğraşmakta. Çocuklardan biri okulda, diğer ikisi evde. İki numara üç yaşlarında ama çok hareketli. Sürekli peşinde koşmak, gözetlemek gerekiyor. Aksi halde her şeyi yokluyor, gücü yettiğini aşağı indiriyor, ortalığı dağıtıyor. En küçüğü yürüme aşamasında. O da ilgi istiyor. Büyüğünü okula götürmek, okuldan almak işi de Fikriye’nin. O da çok yorulduğundan, her şeye, yemeğe, ev işlerine, çocukların bakımına yetişemediğinden bahsediyor.

Aralarında şu gibi konuşmalar geçiyor.

Size göre hangi iletişim biçimi sağlıklı ve yapıcı. Siz hangisini tercih edersiniz?

 

 

Söylenenler

 

İletişim biçimi

 

1

Bu evde kimse işini ihmal etmemeli. Buna izin vermem. Herkes haddini bilmeli.

Emir verme, yönlendirme

 

2

Sen sorumluluğunu bilmezsen benden ilgi, yumuşaklık  ve hizmet bekleme

Uyarı, gözdağı

 

3

Eşin diğerine hizmet etmesi, ihtiyacını gidermesi elbette herkese nasip olmaz

Ahlak dersi verme

 

4

Ben elbette senden daha fazla yoruluyorum, bunu kimse görmüyor

Nutuk çekme, başa kakma

 

5

Bu konularda dar düşünüyorsun, ufkun geniş değil ki

Yargılama, suçlama, eleştirme

 

6

İşinden yorgunluk ve bıkkınlık duymamak için başka bir metod deneyebilirsin

Öğüt verme, altarnatif gösterme

 

7

Doğru sen de yoruluyorsun, ben de. Ama ne yapalım ev hayatının gereği bu

Gerçeği görme, olumlu yaklaşım

 

8

Hayırsızlar, cahiller gibi konuşuyorsun. Bu da benim canımı sıkıyor

Olumsuz yaklaşım, peşin fikirlilik

 

9

Farkındayım, sen benden fazla yoruluyorsun. Sana teşekkür borçluyum

Övme ve takdir etme

 

10

Yaptığın işten hoşlanmadığın için sana yorucu geliyor.

 

Yorumlama, değerlendirme

 

11

Seni çok iyi anlıyorum. Senin için ne yapabilirim?

 

Duyguları paylaşma, destek

 

12

Bu işleri başkasını mı yapacak? Şikayet edeceğine biraz daha fazla çaba göster

Beğenmeme, hükmetme

 

13

Yoruldum artık, lütfen konuyu kapalım. Canım konuşmak istemiyor.

Sorunu ertelemek, ciddiye almamak

 

14

Bugün ne oldu biliyor musun? Adamın biri az kalsın köprüden altına düşüyordu

Konuyu saptırma

 

15

Bu gibi sorunları gidermek için başka ne yapabiliriz, bunu birlikte düşünelim mi?

Çözüme katkı, anlayışlı olma

 

16

Senin yorulmana ben sebep oluyorsam özür dilerim. Sana nasıl yardımcı olabilirim

Emeğe saygı, iltifat etme

 

17

Beğenmiyorsan kendine başka birini bulursun. Benden işte bu kadar

Çözümsüzlük ve acizlik

 

18

Acaba bir yerde hata mı yapıyoruz?  Bu işlerin bu kadar can sıkıcı olmaması lazım

Empati, çözüm arayışı

 

 

Huseyin K. Ece

8.1.2012

Zaandam