-hz. Muhammed’e yapılan eziyetler
Peygamber (sav) kendi kavminden, müşriklerden hatta bazı akrablarından çeşitli eziyetler gördü. Pek çokları onu dilleriyle ve tavırlarıyla üzdüler, incittiler.
-hz. Muhammed’e yapılan eziyetler
Peygamber (sav) kendi kavminden, müşriklerden hatta bazı akrablarından çeşitli eziyetler gördü. Pek çokları onu dilleriyle ve tavırlarıyla üzdüler, incittiler.
-Giriş
Ramazan bir müslüman için aynı zamanda tezkiye, yani arınma, temizlenme, arı-duru olma fırsatıdır. Bu temizleme maddi tahâretten çok manevi olarak temizlenmek; yani nefsi veya kalbi şirk, küfür, günaha meyil, çirkin ve aşağılık heveslerden, hırs ve tamahtan, insanı Allah’tan uzaklaştıracak zevklerden ve isteklerden arındırmaktır.
-Sözlükte sadakât ve türevleri
“Sadakât”ın aslı, “sa-de-ka” fiilidir. Bu da sözlükte doğruluk, doğru söz söylemek, doğrulamak (tasdik etmek) demektir. Bunun masdarı ise ‘sıdk’tır. ‘Sıdk’, sözlükte, yalanın (kizb’in) zıddı olan doğruluktur. Ya da “vakıaya uygun hüküm ifade eden” şey demektir.[1]
Bu kalıp kavram Kur’an’da bir âyette « sübülü’s-selâm-selâmet yolları » şeklinde geçiyor. Burada iki kelime var : Selâm ve sebîl (sübül). Bunlara daha yakından bakalım.
Şeytana selâm vermek...
Olacak şey mi? Hiç şeytana selâm verilir mi?
Şeytandan dost olur mu ki selâm verilsin?
Şeytandan hiç tanış olur mu ki selâm verilsin?