Değerli okuyucular, özellikle gençler!

Kurban ibadetini daha anlamak için ona biraz daha yakından bakmak gerekir.

Kurbanın aslı Arapçadaki yakınlık anlamına gelen ‘kurbet’ kelimesidir. Bu da sözlükte, uzak olmanın tersi olarak mekan, zaman, nisbet, mesafe, ilgi ve kök açısından yakın olmayı anlatır. (el-Isfehânî, R. el-Müfredat, s: 601) Bu yakınlaşma maddi ve manevî olabilir.

İslâmda kurban kendisiyle Allah’a yaklaşılan şeydir. Özel olarak Allah’a yakınlık sağlamak, yani ibadet amacıyla belli vakitte, bellirli hayvanları kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder.

Allah’a yakınlıktan maksat O’nun lutfuna ve keremine, affına ve bağışlamasına, rızasına ve sevgisine yakın olmak, yani layık olmaktır.

İslâmda esasen her türlü ibadet (sâlih amel), dua ve zikir kulu Allah’a yaklaştırır. Kurbana bu anlamın yüklenmesi; onun ciddi bir sunum, bir fedakârlık ve İbrahim’in (as) fedakârlığını sembolize etmesindendir.   

 Kur’an’da farklı sûre ve âyetlerde, bir kaç kelime ile kurban ibadetinden bahsediliyor. Mü’minlere Kurban Bayramında, yani kameri aylardan Zilhicce ayının 10. günü Allah için kurban adamaları emrediliyor.

 Farklı ülkelerde kurbanın hikmetini anlamayanlar, akıtılan kanlara bakarak onun bir hayvan katliamı, telefi; bunun da hayvan haklarına aykırı olduğunu iddia ederler.

Onlara işin uzmanı âlimler gereken cevabı verdiler, veriyorlar. Ancak şu kadarını söylemek gerekir ki, bu görüşte olan kişiler, kendi ülkelerinde faaliyet gösteren büyük mezbahalara gitmeliler. Oralarda her gün onbinlerce, hatta yüzbinlerce ton et üretildiğini görürler. Üstelik kimsenin yemek masasına etler patates tarlasından gelmiyor.

Bunlara tepki göstermeyenlerin kurban ibadetine dil uzatmaları insaf ve adalet değildir.

Kurban ibadetinin müslümanlara emredilmesinin pek çok hikmetleri, faydaları ve sonuçları var. Bir kaç tanesini hatırlayalım.

1.Kurban, varlığın sahibini tanımayı ve O’na yönelişi sembolize eder. Kur’an yerde olanların insan için yaratıldığı söyleniyor. (Bkz: Bekara 2/29) Kurban, bunun farkına varmak ve yeri gelince de Allah emrettiği için bunların bir kısmından vazgeçebilmedir.

2.Kurban insanın hizmetine verilenlerin yine O’nun emrine sunulmasıdır. Ya da ‘o benim kurbanımdı, ben ise Senin kurbanınım’ diyebilmektir.

3.Yaratıcıya yaklaşmak ancak samimiyet ve O’nu gereği gibi sevmekle olur. Kurban bu aşkın bir aracıdır. Mü’min, kurban keserek bu sevgisini gösterir. En azından içinde bunun heyecanını yaşar.

4.Kurban, sevilen dünyalıklardan bir kısmını daha çok sevdiği Allah için feda edebilmenin bir göstergesidir.

5.Bu anlayış insanı başka şeyleri de Allah yolunda feda etme fedakârlığına götürür.

6.Kurbanın vesile olduğu bayram, müslümana âhirette –ki mü’min için asıl bayramdır- Rabbiyle buluşmayı hatırlatan zamandır.

7.Günümüzde eşyaya, diğer insanlara, ideolojilere, devlet erkine, çıkarlara, dünyalıklara kul ve kurban edilen insan harcanıyor. Böyle bir harcanmadan kurtulmanın yolu, yüce bir gaye için ‘adamak ve adanmak’tır. Kurban en iyi adamaktır. 

8.Kurban; bazılarının zannettiği gibi tatil, et ziyafeti, ziyaret veya dinlenme zamanı değildir. O bir müslüman için yüce anlamı olan bir ibadettir.

9.Varlıkta, evrende bir düzen , bir hiyerarşi vardır. Yani her varlığın bir yeri vardır. İnsanın da. Kurban kesen müslüman varlıktaki bu düzeni anlar.

10.Kurban “Allah’ın sembolleri”ndendir. (Bkz: Hacc 22/36) Öyleyse kurban ibadetine saygı göstermek, gereğini yapmak, hem Allah’ın sembollerine saygı, hem de onunla bilinçlenmedir.

11.Kurban ibadeti bir taraftan İbrahim’in ve İsmal’in (as) teslimiyetini hatırlatırken, aynı zamanda Allah’a yakınlığın zirvesini sembolize eder.

12.Kurban kesen mü’min; “şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi alemlerin Rabbi olan Allah içindir” (En’am 6/165) şeklinde düşünür. 

13.Dahası feda edilen kurbanların etleri ve kanları değil, mü’minlerin takvası (sorumluluğu) Allah’a ulaşır. (Hacc 22/37) Bu da kurban ibadetindeki asıl amacı haber veriyor. 

14.Kurbanını bizzat kendisi kesen veya yanında bulunan müslümanın merhamet duyguları canlanır, Allah için fedakârlıkta bulunmanın lezzetini duyar.

15.Kurbanın davar, sığır ve deve cinsinden olmasının da hikmetleri vardır. Bu hayvanlar eti helâl ve evcil olan hayvanlardır. Yani ya insanlar onları çalışarak yetiştirirler, ya da emek vererek kazandıkları paralarıyla alırlar. Bu açıdan kurban ekonomik faydalar da sağlar.

16.‘İslâm, Allah yolunda mallarını ve canlarını kurban olarak feda eden veya etmeye hazır olan, ahlâk ve takva bakımından İsmail ve İbrahim (as) gibi olanların eliyle yücelir.

17.Kurban ibadeti İbrahim’in ve İsmail’in şehâdetini bu çağa taşımaktır. Bunu kimileri kurban keserek sembolik olarak yaparlar. Kimileri de mallarını Allah yolunda vererek yaparlar.

18.Kurban ibadetinin bilincine varmayanların kurbandan payına belki  ‘et’, İbrahim ve İsmail gibi olanların payına da ‘cennet’ düşer.

19.Her nimet; bir külfetin, bir zahmetin, bir çabanı, bir çalışmanın, bir mücadelenin sonucudur. Kişi bir sonuç elde etmek istiyorsa o sonuca  ait bedeli ödemek zorundadır.

20.“Eski bayramlar kalmadı” diye hayıflanmanın faydası yok. Bayram seninledir, senin niyetinde ve kurbanın boyutundadır. Zira kurbanın ne ise bayramın odur.

21.Kısaca kurban, yakın olabilmek için vazgeçmektir.

Hüseyin K. Ece

14.06.2022

Zaandam