Bir önceki sayıdaki yazımızın son parağrafı şöyle idi:

“İslâmın emrettiği sıla-i rahîm memleketi, doğduğumuz yeri, ülkemizi, nüfusa kayıtlı olduğumuz beldeyi, dağları, ovaları, tarihi yerleri ziyaret değildir. 

Sıla-i rahîm; akrabaya ilgidir, yardımdır, bağları canlı tutmaktır, imkan varsa onları ziyarettir. Çünkü sıla-i rahim mekana değil, (akraba olan) kişilere yapılır.”

Bu yazıda sıl-i rahim’in ibadet oluşu üzerinde duracağız.

-Hadislerde sıla-i rahm

‘Sıla-i rahim’ hadislerde de genişçe yer almış, gerek bu tabirle gerekse başka ifadelerle bunun önemi vurgulanmıştır.

Bu açıdan alimler, sıla-i rahim yapmanın farz anlamında ‘vacip’ olduğunu söylemişlerdir.

Hadis kitaplarında sıla-i rahim hakkındaki hadisleri nakleden el-Birru ve’s-Sıla; yani iyilikler ve başlıkları var. İşte sıla-i rahim hakkındaki hadislerden örnekler:

Birisinin Peygamber’e; “Beni cennete götürecek bir iş söyler misiniz?” şeklindeki bir sorusuna hz. Peygamber; “Allah’a kulluk edip O’na hiçbir şeyi ortak koşmazsın; namazını kılar, zekâtını verirsin ve akrabana sıla yaparsın (gözetirsin)” diye cevap vermiştir. (Buhârî, Zekât/1 no: 1396. Müslim, Îmân/4 no: 104)

“Rahîm (akrabalık) Arş’a asılıdır. Der ki, ‘kim beni ‘sıla’ ederse Allah da ona sıla etsin. Kim benden koparsa Allah da ondan kopsun.’” (Müslim, Birr/17 no: 2555)

“Kim rızkının Allah tarafından genişletilmesini, ecelinin uzatılmasını isterse sıla-i rahm yapsın” (Buharî, Edeb/12 no: 5985. Müslim, Birr/6 no: 6523)

"Nesebinizden sıla-i rahm yapacaklarınızı öğrenin. Zira sıla-i rahim akrabalarda sevgi, malda bolluk, ömürde uzamadır." (Tirmizî, Birr/49 no: 1980)

Bir hadiste akrabaya ilgi ile iman etmek arasında bir bağ kuruluyor. (Buhârî, Edeb/31 no: 6018. Müslim, Birr/20 no: 2557) Demek ki sıla-i rahim yapmak imanın gereğidir.

Cübeyr b. Mut’ım babasından Peygamberin şöyle dediğini nakletti: “Akrabalık bağını (sıla-i rahmi) kesen kimse Cennete giremez.” (Müslim, Birr/6 no: 2556) Yani cennetlik bir ameli kaybeder. 

Ashaba bu bilgiyi veren Rasûlullah, sıla-i rahmi terketmenin kötülüğüne işaret eden Muhammed sûresinin 22. âyetini okumalarını öğütlemiştir. (Buhârî, Edeb/13 no: 5987. Müslim, Birr/5 no: 6518)

“Demek, yüz çevirdiğinizde yeryüzünde bozgunculuk çıkaracak ve akrabalık bağlarını koparacaksınız, öyle mi?” (Muhammed 48/22)

Meymûne (r.anhâ) şöyle anlattı: “Peygamber’den izin almadan bir câriye azad ettim. Ona: "Ey Allah'ın Rasûlü, câriyemi azad ettim, farkettiniz mi?'' dedim.

"Bunu yaptın mı?'' dedi. Ben, "Evet!'' deyince:

"Keşke onu dayılarına verseydin, senin için daha hayırlı olacaktı!" buyurdular." (Buhârî, Hibe/15 no: 2592. Müslim, Zekât/14 no: 999)

Abdurrahman b. Avf dedi ki Rasûlüllah’ın şöyle dediğini duydum:

“Allah buyurdu ki: Ben Rahmanım, rahmeti isimlerimden bir isim yaptım. Kim sıla-i rahim yaparsa ona lütufta bulunurum. Onu keseni rahmetimden mahrum bırakırım”. (Ebû Dâvûd, Zekât/45 no: 1694)

Esma b. Ebi Bekr (r.anhâ) anlattı: “Henüz müşrik olan annem yanıma geldi. (Nasıl davranmam gerekeceği hususunda) Peygamber’e;

-"Annem yanım geldi, benimle (görüşmeyi) arzu ediyor, anneme sıla yapayım (iyi davranayım) mı?" dedim. 

-“Evet” dedi, ona sıla yap" dedi.” (Müslim, Zekât/14 no: 2325. Buhârî, Edeb/8 no: 5979)

Rabbimiz buyuruyor ki:

“Allah’tan hakkıyla ittika edin (korkup-çekinin) ve akrabalık bağlarını kesmekten sakının...” (Nisâ 4/1)

Bu ayet ve hadislerden hareket eden âlimler, sıla-ı rahim yapmanın farz anlamında ‘vacip’ olduğunu söylemişlerdir.

-Sıla-i rahm bir ibadettir, yani kulluk görevidir.

İslâm, insanlar arasında güzel ilişkilerin olmasını istediği gibi, akrabalar arasında da yakın ilginin, sevginin ve yardımlaşmanın olmasını emrediyor. Kur’an akrabalık bağını kesenleri kınıyor ve bunun yanlış olduğunu vurguluyor. (Ra’d 13/21. Bekara 2/27)  

Unutmamak gerekir ki sıla-i rahîm sıradan bir ziyaret de değil, âyet ve hadislerde geçtiği gibi; İslâmın müslümanlara emrettiği önemli bir akrabalık görevidir.

Bir ameli (eylemi) Allah (cc) Kur’an’da emrediyorsa, ya da yapmayanları kınıyorsa, Rasûlüllah yapmış ve yapılmasını emretmişse veya tavsiye etmişse, onu yapmak ibadettir. İbadet olan her şey de sevap olmasının yanında insan için mutlaka faydalıdır.

İslâm, insanlara faydalı, gerekli ve maslahat (en sağlam ve yararlı) olan şeyleri emreder. Zararlı, gereksiz ve mefsedet (bozucu ve zararlı) olan eylemleri de yasaklar. Sıla-i rahim yapmakta, yani akrabalarla bağı sıkı tutmakta, onlara ilgi ve merhamet göstermekte sayısız faydalar vardır.

 Bencilliğin, bireysel hayat anlayışının hakim olduğu, insanlar arası ilişkilerin azaldığı, hatta çıkara dönüştüğü, insanların birbirlerinin kurdu olduğu, yalnızlığın tehlikeli bir şekilde çoğaldığı günümüzde İslâmın sıla-i rahim emr, (ibadeti) son derece önem kazanıyor.  

Memleket, köy, kasaba, tabiat ziyareti güzeldir, faydalıdır. İmkan oldukça yapılmalıdır. Hele orada bir akraba varsa onları ziyaret güzelin güzeli olur.

Yaz tatilleri, izinler, bayramlar sıla-i rahîm için bulunmaz fırsatlardır. (Bizim insanımızın Avrupa ülkelerinden onca yolu teperek, yolculuğun her türlü zorluklarına  katlanarak Türkiye’ye gitmesi, sıla-i rahîm bağının güçlü oluşundan, bir ibadet olduğu bilincindendir.)

Drs. Hüseyin K. Ece

16.06.2023

Zaandam