Değerli gençler, değerli okuyucular!

Kur’an’da sâdık-sâdıklar diye bir kavram var. Bu hem bir kişiliği anlatıyor, hem de müslümanın bir sıfatı olarak geçiyor.

Evet, Kur’an müslümanlara sâdıklar diyor. Ama nasıl ve niçin? Bakalım:

Bunun aslı ‘sıdk’; sözlükte, yalanın (kizb’in)  zıddı olan doğruluktur. Söz vermede veya başka bir konuda doğru olmayı, sözünde durmayı, kişinin içinin ve dışının aynı olmasını ifade eder.

 ‘Sâdık’ kelimesi işte bu ‘sıdk’ fiilinin özne (fail) ismidir.

Kur’an, kendisine ve Muhammed’in (sav) son elçi kabul etmeyi sıd ile aynı kökten gelen ‘tasdik’ (doğrulama), onu yalanlamayı da ‘tekzib’ (yalanlama) kelimeleriyle anlatıyor. Buna göre İslâmı din olarak kabul eden kimseler ‘sâdık’ kişilerdir.

-Sâdıkların özellikleri

Kur’an’a göre ‘sâdık’ müslüman sözünde durandır. Onun içi ve dışı birdir. Yalan söylemez, hile yapmaz, kimseyi aldatmaz. Gittiği yol doğru bir yoldur.

Müslüman, önce özünde (kalbinde) ‘sâdık’ olmalıdır. Kalbinde iman açısından şüpheye, kötü niyete, düsmanlığa, hasede yer vermemelidir. Ondan sonra da sözünde, konuşmalarında, yazılarında doğru olmalıdır.  

Sâdık mü’min işinde de doğru olmalıdır. Hangi işi yaparsa yapsın, kime iş yaparsa yapsın düzgün yapmalı. Hile yapmaktan, kandırmaktan ve aldatmadan uzak durmalıdır.

‘Sıdk’ sahibi olmaya aynı zamanda ‘sadâkat’ denir.  Mü’minlerin en önemli sıfatlarından biri de ‘sadâkat’ sahibi olmaktır.  Bu anlamdaki sadâkatın zıddı ‘hıyanet’tir. Bu sıfat ise olgun bir müslümana yakışmaz.

Müslümanlar, başka insanlarla olan her türlü karşılıklı ilişkilerinde sadâkat ahlâkı üzerinde, dürüst ve iyilik sever olmalıdırlar. Ziya Paşa şöyle diyor:

“İnsana sadâkat yakışır görse de ikrah (zorlama)

Doğruların yardımcısıdır Hazreti Allah.”

Peygamberimiz,  insanları aldatanları şiddetle tenkit ediyor ve “onlar bizden değildir” diyor.

Müslüman verdiği sözde durur, emâneti korur, işini sağlam yapar, yalandan uzak durur, aldığı görevi yapar. Allah’a imanında ve kulluk görevlerinde sâdıktır, samimidir.

 İmanında, ibadetlerinde ve günlük işlerinde çok çok, güçlü olanlara Kur’an sıddîk diyor. İnançlarında doğru ve samimi olduklarını eylemleriyle, güzel davranışlarıyla pekiştirirler. Kur’an hz. İbrahim’e (Meryem 19/41), Allah’a ve son Elçiye hakkıyla iman edenlere ‘sıddîk’ler diyor. (Hadid 57/19)

Sabredenler, sâdık olanlar, boyun bükerek ibadet edenler, Allah’tan korkup sakınanlar, hatalarına af dileyenler övülmeye layık insanlardır. (Âli İmran 3/17)

Kıyâmette kişiye ancak bu dünyada sâdık olarak yaşamışsa o fayda verecektir. (Mâide 5/119. Ahzab 33/24)

Sâdık olan kadınlar ile sâdık olan erkeklere Allah (cc) çok sevap ve ödüller hazırladı. (Ahzab 33/35)

Gençler, sözünüz doğru, işiniz düzgün, davranışlarınız dürüst olsun!

Müslüman gençler, size sadık olmak, doğru olmak, dürüstlük yakışır!

Gençler, dürüst olmak sağlam kişiliktir, güzel ahlâktır, kaliteli adam olmaktır. Yalan, aldatma, kandırma, üçkağıtçılık, dalavere, iki yüzlülük, çıkar için kılıftan kılıfa girmek, daha çok kâr edeceğim diye işine, satışına, randevülerine hile katmak; düşük karakterdir. Müslümana, müslüman gence yakışmaz!

Bakınız sevgili Peygamberimizi (sav) ne buyurdu:

“Doğruluk (sıdk), insanı ideal iyiliğe, iyilik de Cennete götürür. Kişi, doğru söylemeye devam ettikçe, sonunda sadıklarda-sıddîklardan olur. Yalan, kişiyi günah işlemeye, aşırı günahlar dakişiyi Cehenneme götürür. Kişi yalan söylemeye devam ettikçe, sonunda Allah katında yalancılardan yazılır.” (Buhârî, Edeb/69. Müslim, Birr/103-105)

Görüldüğü gibi Peygamberimizi dürüst olmanın ve olmamanın sonuçlarını açık bir şekilde haber verdi. Doğrular, özü, sözü ve işi dürüst olanlar, müslümanlık iddiasında doğru (samimi) olanlar kazanır.

Gençler, bu hadiste anlatılan sâdıklardan olmalıyız. Sâdık olmak sağlam karakter, yüce bir kişilik, saygın bir şahsiyet, saygın bir adamlıktır. Tersi, aman aman, uzak durmak gerekir...

Allah (cc) bütün insanları önce iman etmeye ve sâdık kimseler ile beraber olmaya davet ediyor. Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğrularla (sâdıklarla) beraber olun.” (Tevbe 9/119)

Ama önce müslümanın kendisi sâdık olmalı...

Kur’an şöyle bir müjde veriyor:

“Kim Allah’a ve Elçisine itaat ederse işte onlar, Allah’ın kendilerine ni’met verdiği peygamberler, sâdık olanlar (doğrulayanlar), şehidler ve sâlihlerle (iyilerle) beraberdirler. Onlar ne güzel arkadaştır.” (Nisâ 4/69)

 Kur’an’ın çağrısına kulak verip, bu dünyada sâdık (doğru) olanlar, sâdıklarla beraber veya sâdıkların yolundan gidenler; Âhirette bu âyette sayılanlara arkadaş olurlar. Bu arkadaşlık nerede olur? Elbette sonsuz ödül yurdu Cennette...

Gençler, hayatınızın her safhasında sâdık-doğru olun, dürüst davranın, sağlam karakterli olun, sâdıkların tarafında olun!

drs. Hüseyin K. Ece

26.02.2023

Zaandam