Sırtımda toplanıyor bin vebâlin kamburu,
Korku, ruhumu taştan kalıplarda eziyor,
Beynimi tırmıklıyor, hortlakların tanburu,
Kapı önünde her gün zebaniler geziyor,
Sırtımda toplanıyor bin vebâlin kamburu,
Korku, ruhumu taştan kalıplarda eziyor,
Beynimi tırmıklıyor, hortlakların tanburu,
Kapı önünde her gün zebaniler geziyor,
Bu gece, başka bir nur yanacak evinizde
Bu gece, yağmur yine okşayacak çatıyı
Bu gece, yakamozlar oynayacak denizde
Yürekler koklayacak gürbüz kasımpatıyı
Karlar öpüyorken ak tepeleri,
Nabzımdaki ateş yürek yakıyor,
Pınarda damlalar sustular ama,
İçimdeki gök döne döne akıyor,
Kaygılarımı sunduğum zaman yüz çevirme ki
Kararmasın aynada günün ilk ışıkları
Bakışında bulduğum müjde yitip gitmesin
Bir hoyrat el kesmesin kalpte sarmaşıkları
Kafdağına götürsün diye varlık sırrımı,
Bak, ufuktan ufuka uçan kuşa anlattım,
Düzler bahane buldu, ovalar yorgun düştü,
Doruklara tırmanan bir yokuşa anlattım,
Camlardan sis dağıldı, gün yeşerdi yeniden,
Bir annenin gözyaşı kadar özgürüm şimdi,
İşgal nedir bilmeyen; cesur, temiz ve yiğit,
Bir dağın karlı başı kadar özgürüm şimdi,