‘Seviyy’, işi düzgün olmak, bir şeyi düzgün yapmak, iki şeyi birbirine eşit kılmak anlamına gelen ‘seviye’ fiilinden türemiştir.

‘Seviyy’, sözlükte; düzgünlük, normallik, beraberlik, adalet ve insaf gibi anlamlara gelir.

 

Kur’an’da olumlu bir manada  kullanılır ve mükemmelliği, kusursuzluğu ifade eder.

Kur’anî bir kavram olarak ‘seviyy’; dosdoğru, isteklerin en yücesine kavuşturan, insanı alçaltan sapıklıklardan uzaklaştıran yol demektir. Bir başka deyişle ‘seviyy’, üzerinde eğrilik bulunmayan, cahillikten uzak, dümdüz yoldur.

Bu yol şüphesiz ki Allah’ın yoludur. Allah’ın yolu her türlü ‘ıvec’ten uzaktır. Ivec, eğri büğrü, çukur, tümsek, virajlı, gidilmesi zor yollara verilen addır. Allah’ın doğru yolu böyle değildir. O’nun yolu seviyy’dir. Yani dümdüzdür, eğriliği yoktur, çakır-çukur değildir, üzerinde yürümek kolaydır ve aynı zamanda emniyetlidir.

İlâhî yolun sahibi Allah, kendi yolunu ‘sırat-ı müstakim veya sıratı’s seviyy’ olarak tanımlıyor. (Bakınız: Sırat) En doğru, en pürüzsüz, en sağlam, en güvenilir ve rüşd yolu Allah’ın yoludur. Diğer bütün yollar ‘ivec’ ile eğrilik ve eksiklikle doludur.

Kur’an-ı Kerim diyor ki:

“(İbrahim dedi ki) Babacığım, gerçek şu ki, sana gelmeyen bir ilim bana geldi. Artık bana uy, seni seviyy (düzgün) bir yola ileteyim.” (19/Meryem, 43)

‘Seviyy’, bir âyette de ‘düzgün, doğru, rüşd sahibi’ bir kişinin sıfatı olarak geçmektedir. (19/Meryem, 17)

Kur’an’ın verdiği şu örnek te oldukça dikkat çekicidir:

“Şu halde yüzükoyun yürüyen mi daha çok hidayete erer, yoksa ‘seviyy’-dosdoğru olan sırat-ı müstakîmde giden mi? (67 Mülk/22)

Bu yürüyüş düzgündür, ayak sürçmesinden uzaktır, tereddüdü yoktur, korkusuzdur. Bu da Allah’ın verdiği ‘doğru yolda’ki hidayettir.

‘Seviyy’ kelimesi hadislerde, organların sağlamlığı, mal yönünden kuvvetli olmak, eşitlik hakkında da kullanılmıştır.

Türkçede kullanılan ‘seviye, müsavi, tesviye, müsavat’ kelimeleri de aynı kökten gelmektedir.

 

Hüseyin K. Ece

İslamın Temel Kavramları kitabından. Sayfa: 608