(Başımıza gelenlerin ya da karşılaştığımız şeylerin kaynaklarını anlatmaya devam ediyoruz)

-İnsanın başına gelen bazı şeyler iblisin/şeytanın yüzünden mi? Şeytan ona kötülük edebilir mi? İnsanın hata ve yanlışlarının asıl suçlusu şeytan mı? Şeytanın insan üzerinde bir etkisi, ya da sevkedici bir gücü var mı?

Kur’an’ın dediğine göre iblis/şeytan insanları çeşitli şekillerde kandırmaya, yönlendirmeye, istediğini yaptırmaya çalışır. İblis şeytanın bir önceki ismi, ya da diğer ismi...

İblis sözlükte umudunu yitirmiş, ümidini yitirdiği için suskun kalmış kimse demektir. (Isfehânî, R. Müfradât, s: 77) Kur’an’da Âdem (as) kıssasının anlatıldığı bütün bölümlerde 'iblis' ismi daha çok kullanılmış.

Burada onun kiki önemli faaliyeti öne çıkıyor:  Birincisi; Allah’ın secde emrine itaat etmediği için kovulması ve şeytanlık yapmak için Allah'tan izin istemesi.

İkincisi; Âdem’i (as) ve eşini kandırması, bu yüzden onların Cennetten yeryüzüne gönderilmelerine sebep olması…

Kur'an, onun cinlerden olduğunu söylüyor. (Kehf 18/50) Cinler ise dumansız, zehirleyici bir ateşten yaratıldılar. (Hıcr 15/27. Rahman 55/15) Allah (cc) ona; «Seni secde etmekten alıkoyan nedir» diye sorduğu zaman; "Ben ondan hayırlıyım; beni ateşten onu çamurdan yarattın" dedi. (A'raf 7/12. Sâd 38/76)

Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Melekler nurdan yaratıldılar. Cinler ise zehirli ateşten, Adem ise size özellikleri söylenen şeyden (çamurdan) yaratıldı." (Müslim, Zühd/10 no: 2294)

Bazı tefsircilere göre Âdem (as) insanların babası olduğu gibi, iblis te cinlerin ve şeytanların babasıdır. (Kurtubî, el-Câmiu li-Ahkâmi’l-Kur’an, 1/201) Ancak Kur'an onun kim olduğu konusunda değil, eylemleri ve tuzakları hakkında bilgi verip insanları uyarıyor.

İblis Allah'ın huzurundan kovulunca tevbe edip pişman olacağı yerde, cezasını Son Saat’e kadar ertelenmesini istedi. Bu isteği kabul edilince de insanlara musallat olacağına söz verdi.

Allah (st) elbette iblisin secde etmeyeceğini de, böyle bir istekte bulunacağını da, insanları günaha sürükleyip kendisine isyan ettireceğini de biliyordu. İsteseydi ona hemen cezasını verirdi. Ama bunu yapmadı. Onun mühlet ve insanlara sataşma isteğini kabul etti. O böyle takdir etti. Hikmetinin gereği olarak secde emrini dinlemeyen iblisi ise lanetleyerek kıyâmete kadar serbest bıraktı.

İblis insana sataşmaya, onu yoldan alıkoymaya, Allah'ın doğru yolundan çevirmeye, kendi tadamadığı mutluluktan uzaklaştırmaya çaba gösterecektir.

İblis yemin ederek diyor ki:

 "Rabbim! Beni saptırdığın için, and olsun ki yeryüzünde fenalıkları onlara güzel göstereceğim; halis kıldığın kulların bir yana, onların hepsini saptıracağım" dedi.» Hıcr 15/39-40. Sâd 38/82-83)

İblise bu noktada müsade ediliyor. Yolu serbest bırakılıyor ve kıyâmete kadar yolu açık tutuluyor. İşte bu noktada iblisin rolü, yani görevi ortaya çıkıyor.

Ancak Allah (cc) bu iznin peşinden üç önemli şeyi vurguluyor:

1.İblis Son Saat’e kadar şeytanlığa devam edecek.

2.Kim iblisin ayartmalarına kanıp onun razı olacağı şekilde inanır ve yaşarsa onunla birlikte Cehenneme atılır. (A'raf 7/18. Hıcr 15/43. İsrâ 17/83. Sâd 38/85)

3.İblisin insanlar üzerinde zorlayıcı bir gücü yoktur. (Hıcr 15/42. İsrâ 17/65. Sâd 38/83)

İblis/şeytan işini yaparken bir kaç yöntem kullanır. Mesela:

1.Şeytan her şeyden önce bir vesvesecidir. Vesvese; fısıltı, hışırtı gibi gizli seslere denir. Ona insana sokulur ve sinsi bir şekilde vesvese verir, ona telkinde bulunur. (Kâf 50/16. Nâs 114/4-6)

2.İnsanları Allah'ın rahmetinin ve affının geniş olması ile aldatır ve onları günah işlemeye teşvik eder. Onlara sanki; «yeyin için, zevkinize bakın, ibadeti Allah (cc) nasıl olmazsa affedicidir» der. Kur'an, insanları; «...sizi sakın Allah'a (güvendirerek) aldatmasın." (Lukman 31/33. Fâtır 35/5) diyerek uyarıyor.

3.İnsanlara Allah'ın adını ve O'nu hatırlamayı unutturmaya çalışır. (Mücâdile 58/19) Allah'ı unutanlar da kuşkusuz O'nun ölçülerine değil, iblisin ve nefislerinin hoşlandığı işleri yaparlar. Allah’ın vereceği ödülleri veya cezayı hesaba katmazlar.

4.İnsanları özellikle mal ve dünyalıklar konusunda korkuya düşürür. Onların dünyalıklara karşı hırslarını dürtükler, cimriliği ve aç gözlülüğü teşvik eder. (Bekara 2/268) Dünyalıklardan başka bir kutsal tanımayan insanlar da elbette iblisin peşine takılırlar.

5.İnsanların aralarını açmaya çalışır. Sürekli anlaşmazlık, fitne, güvensizlik, birbiri hakkında kötü düşünme, kavga, savaş gibi tam da iblisin arzu ettikleridir. (İsrâ 17/53)

Peygamber  (sav) şöyle buyurdu: "İblis, tahtını deniz üzerine kurar. Bölük bölük askerlerini oradan göndererek, insanları çeşitli fitnelere düşürür. Askerlerinin kendi katında en büyüğü, fitne çıkarmak bakımından en büyük olanıdır." (Müslim, Münâfikûn/66-68, no: 2813. Ahmed b. Hanbel, 3/152, 153)

6.Peşine gidenlere, yani Hakk'tan yüz çevirenlere yaptıklarını, -ne kadar yanlış, bâtıl ve çirkin olsa da- süslü gösterir, allayıp pullar, doğru olduğunu telkin eder. Böylece onların bu kötülüklere devam etmelerini sağlar. (Neml 27/24. Nahl 16/63. Ankebût 29/38)

7.O ve cinlerden, insanlardan yardımcıları insanları kandırmak için süslü ve yaldızlı sözler söylerler ama aslında saptırıcı ifadeler kullanırlar. Avlarını bu ikna yöntemiyle avlamaya çalışırlar. (En'am 6/112-113)

8.İnsanları kendi yoluna çekmek için yerine göre içki, kumar, uyuşturucu ve putlara tapmayı kullanır. Bunlarla insanlar arasına düşmanlık sokmaya, ibadetlerden alıkoymaya çalışır. Zaten bunlar şeytanın piş işlerindendir. Bunlara müptela olanlari iblisin oltasına kolay yakalanırlar. (Mâide 5/90-91)

9.İstikbar etme, yani kendini müstağni görme, kibirlenme, Allah'a muhtaç olmama duyguları iblisin ahlâkıdır. O Allah’ın secde emrine karşı kibirlenmişti. Müstekbirler (büyüklük taslayanlar) iblisin bu tavrını örnek alırlar.

10.O insanlara her yönden yaklaşabilir. "Madem öyle, beni azdırdığından dolayı onları (saptırmak) için senin dosdoğru yolunun üzerine (pusu kurup) oturacağım.

Sonra da muhakkak önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından kendilerine sokulacağım. Onların çoğunu şükredici bulmayacaksın." (A'raf 7/17)

İblis/şeytan bütün gücünü kullanarak, bütün imkanlarını seferber ederek, düşmanlarını azdırmaya, isyana sürüklemeye ve kandine bağlamaya gayret eder. Kabilesini (askerlerini), dostlarını, cinlerden ve insanlardan yardımcılarını devreye sokar.

İnsanın iç dünyası bu anlamda bir mücadele alanıdır. Onun içinde iyiliğe de kötülüğe de meyil vardır. İblis sürekli kötülüğe olan meyilleri ön plana çıkarmaya çalışır, sürekli kötülükleri telkin eder.

Ona bu faaliyet iznini veren Allah (st) şöyle diyor:

"Onlardan güç yetirdiklerini sesinle sarsıntıya uğrat, atlıların ve yayalarınla onların üstüne yaygara kopar, mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol ve onlara vaadlarda bulun (söz ver). Şeytan, onlara aldatmadan başka bir şey vadedemez." (İsrâ 17/64. Bir benzeri: İbrahim 14/22)

Bu elbette ona verilmiş bir emir değil, «haydi elinden geleni ardına koyma, yapabileceğini yap, serbestsin» demektir.

Hüseyin K. Ece

20.04.2023

Zaandam