Seninle sevinmeye ne dersin ey gülistan
İznin olur mu şimdi varayım divanına
Hasret ezgileri de gelsinler mi yanına
Bırak, yusufcuk kuşu geriye dönsün yine
Bırak, bağrımdan çıkıp yola koyulan kervan
Sana gelsin, seninle varsın son menziline
Dedikoduyu bırak çürüsün tenhalarda
Aldırma kirli yüreğin derin fesatlarına
Sen kulak ver âşıkın içten feryatlarına
Bilirsin bir yüreğin izi görülür yüzde
Bilirsin göçmen kuşlar gelir yalnız baharda
Sular yol alırlar hem gecede, hem gündüzde
Bil ki, bir çay sohbeti tatlı ikramın olur
Bir selâmın güldürür yârenler meclisini
Senin bu teşrifinle bereket dolar sini
Böyle taze haberi duyar da misafirler
Mahallede sadece saf güzellikler kalır
Yıkanır özsu ile içte biriken kirler
Bize aydınlık taşır gösterdiğin resimler
Fırtınalar durdurur sunduğun rayihalar
Bir ezgiye dönüşür can yakıcı sayhalar
Bir bayram olur, selâm gelir, tebrikler gelir
Nevbahara dönüşür yitirilen mevsimler
Baş üstünde hurmalar gelir, erikler gelir
03.11.2015
Schiphol-Amsterdam