Bu nasıl bir tecelli, bu nasıl bir yansıma
Kendine bende eder, kendine hayran eder
Beklemiyordum, bir sabah vakti çıktı karşıma
Öylesine lâtif, hoş, öylesine cezbeli
Bu hâl kırık yüreği eminim ümran eder
Gökkubbe sığmaz elbet, gözün mesafesine
Bulutlar hapsedilir mi kuşun kafesine
Bu an sanki denk geldi bayram arefesine
Hayâl ufkunda koşan bir at, siyah yeleli
Akıl onunla sanki âlemi seyran eder
Orada bir dünya var, boyutları belirsiz
Evet her bir varlıkta saklı, görünmez bir iz
Ufka sabah erkenden merhaba derken deniz
Su münzevi, dağ yalnız, tabiat düşünceli
Bu tabiatta neler neler deveran eder
An gelir akıl durur, düşünce iflas eder
Görünen her ne varsa bak, ötelere gider
Kocaman bir gövdeyi minik bir yürek güder
Eşyanın üzerinden süzülür sabah yeli
Vuslatı özleyen nice yüreğe hicran eder
Âlem muamma, insan ise ondan da girift
Bir yanda bal şerbeti, bir yanda katıksız zift
Her şey zıddı ile var, bilesin, her şey çift çift
İşte insanlar; ister âkil de, ister deli
O, hayatı hem imar eder, hem viran eder
21.06.2020
Zaandam
Hüseyin K. Ece