Gölgeler kaybolunca bir tepenin ardından
İçime bir gariplik çöker ki anlatamam
Bir beklenti kalmaz, dönmek isterim yeniden
Bir başka olur sabah, öğle, ikindi, akşam
Maverâya süzülen oku merak ederken
Nice sabah açılır, nice gün geçer; derken
Aklıma gelir eylûl, rüzgârlar estiğinde
Ürkerim gölgelerden, sessiz kımıltılardan
“Gölgeden taş kemerler” yolumu kestiğinde
Sıcak mesaj alırım, gizli fısıltılardan
Sorarım bir ağaca halini, ahvalini
Eski çoban ne yaptı acaba kavalını
Düşünürüm; bir şey var ki gölgesi geliyor
Bir şeyi gösteriyor her yaratık, her cisim
Arkasından varlığın bir belgesi geliyor
Işık ve gölge ile tamamlanıyor resim
Akıyor iki yandan hayaller ve gerçekler
Bildim, şimdi gidenler yakında gelecekler
Bağlantı var mı gölge ve eylûl arasında
Neden gidenler hergün gidiyorlar meçhûle
Dönerken düşünceler vaktin makarasında
Gölgeler ki içimde sabit olmayan kule
Belli belirsiz olgu, değişir günün rengi
Görünür tabiatın ufuktaki ahengi
Hüseyin K. Ece
24.06.2014
Soesterberg