Lânet okumuyorum hayallerimizi taşlayanlara,
Onlar deniz kıyısının hoyratlarıdır
Ey yüreğim, beni yurduma götür
Son dileğim budur, uykudan önce
Beni su içtiğim ve çiçek kokladığım
Bu şehir babamın tarihi biraz
Taşlarında zaman, sokağında ter
Uzun burçlarında şafaklar beyaz
Bir öyküdür babam kentle beraber
Aynamda artık ışık görmüyorum demiştin
Nasıl göreceksin ki, senin ışığın sönmüş
Bilmez misin yürekte parlamayan şûleler
Asla görülemez en parlak aynada bile
Gül bahçesinde sade bir misafir olsana,
Neden kirli bulvarda sultan olmak istersin?
Gözlerin yıldızlarda, yetmiyor mal-mülk sana