Değerli okuyucular, özellikle gençler!
Günler, haftalar, aylar ve yıllar geçip gidiyor. Bir bakıyoruz bir ay geçti, bir bakıyoruz bir sene geçti...
Değerli okuyucular, özellikle gençler!
Günler, haftalar, aylar ve yıllar geçip gidiyor. Bir bakıyoruz bir ay geçti, bir bakıyoruz bir sene geçti...
“Anlatıldığına göre eski zamanlarda ülkenin birinde iyi bir yönetici varmış. Buna kral mı, padişah mı, melik mi, reis mi, halife mi, başkan mı diyelim?
Değerli okuyucular, sevgili gençler!
Herkes bir şeyler yapar, hem de hayat boyu... Kuvvet ve güç azalıncaya kadar... Dünya nöbeti bitinceye kadar...
Özgürlük; “herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, serbestlik. Her türlü dış etkiden bağımsız olarak insanın kendi iradesine dayanarak karar verme, hürriyet.” (TDK Türkçe Sözlük, 2/1148)
Yolu bir şekilde hapishâneye düşenler için Türkçe’de üç kelime var. Biri şimdilerde pek kullanılmayan ‘maznun’, ‘mahkûm’ ve ‘mahpus’.
Bizim insanımız genelde, başına bir musibet gelse, hasta olsa veya iyi ve kötü bir şeyle karşılaşsa bu konuda kendi rolünü unutup, konuyu kader’e bağlamayı pek sever.