Seni düşündüm gülüm, gün akşama ulaştı
Göllere gölge düştü, kuş yuvasına döndü
Kapı son yolcusunu kucakladı sürurla
Uzak ufuklarda bak güneşin nuru söndü
Seni düşündüm gülüm, gün akşama ulaştı
Göllere gölge düştü, kuş yuvasına döndü
Kapı son yolcusunu kucakladı sürurla
Uzak ufuklarda bak güneşin nuru söndü
Ne zaman gökyüzünde parlak bir yıldız görsem
Senin inci dişlerin düşlerime düşerler
Fecr-i sadık görünür dağların ötesinden
Bir muştuya dönüşür menekşe renkli seher
Dün akşam dostlarla beraber idik
Mehtap bizimleydi, ay hiç batmadı
Pek çok sohbet ettik, içtik ve yedik
Sohbetimize bir gece yetmedi
Bu yollar, bu yollar; uzayan yollar
Gidişi bitmeyen bu yılan yollar
Tam bitti bitecek derken yeniden
Bir dağ yamacına kıvrılan yollar
Bir müstesna ikramdır bakışın dünyama
Yeşerir toprağımda yine binbir rengiyle
Öyle bir meltem eser ki, ısıtır yürekleri