-İnsan nedir sorusu
Şair şöyle demiş :
*Hoşça bak zatına kim zübde-i âlemsin sen
Merdûm-i dîde-i ekvan olan âdemsin sen
(Kendine hoşça ve dikkatlice bak, sen âlemin özüsün, sen kainatın gözbebeği olan insansın.)
-İnsan nedir sorusu
Şair şöyle demiş :
*Hoşça bak zatına kim zübde-i âlemsin sen
Merdûm-i dîde-i ekvan olan âdemsin sen
(Kendine hoşça ve dikkatlice bak, sen âlemin özüsün, sen kainatın gözbebeği olan insansın.)
Şair demiş ki;
“Dehre mağrûr olma ey gâfil ki bunda âdeme
Taliî yüz döndürür gâhî sitâre nâz eder “ (Nef’î)
Bugünün diliyle: “Dünyaya güvenme ey gâfil ki, bunda insana
talihi yüz döndürür, yıldızı ara sıra naz eder” (S. Deniz, Bugünün Diliyle Dîvân Şiiri, s: 136)
Osmanlı dönemi şairlerinden Sezâî bir kıtasında şöyle demiş.
“Sezâî, tîğ olur hadd-i tecâvüz eden mûlar
Ânın içün tîğ’den azâde olur mujgân u ebrûlar”
Adamın biri hesapta olmayan harcama yapmak zorunda kaldı. Ya da bazı eşyalara acil ihtiyacı oldu. Ama o an onu alacak kadar gücü yoktu. Arkadaşlarından istemeye de utandı.
Şair gönül defterinin en güzel sayfasında şöyle demiş:
“hangi ürkek kavgada yaralandın yiğidim
seni bu şuh kafese hangi zalim el koydu
Bir yaz mevsimi daha geldi. Acısı ile tatlısı ile bir yıl geride kaldı. Kimileri yılları yeni yıl, bir önceki yıl gibi sayarken, kimileri de yılları izin mevsimine göre sayar. Aradan bir yıl geçti, yine bir izin mevsimi geldi çattı derler.