-Peygamberi sevmek
Hz. Muhammed’e son elçi olarak iman etmek farzdır. Bu, bilindiği gibi imanın şartlarındandır. Allah’ın varlığına ve birliğine inandığı halde hz. Muhammed’in son peygamber olduğunu kabul etmeyen İslâm dairesine girmiş olmaz.
-Peygamberi sevmek
Hz. Muhammed’e son elçi olarak iman etmek farzdır. Bu, bilindiği gibi imanın şartlarındandır. Allah’ın varlığına ve birliğine inandığı halde hz. Muhammed’in son peygamber olduğunu kabul etmeyen İslâm dairesine girmiş olmaz.
-Giriş: Güzellik gerçeği
İnsan hayatında “güzel-çirkin”, “güzellik-çirkinlik” gerçeği var. Herkes kendine göre bazı şeylere güzel der. Güzel dediği şeyi sever, hoşnut olur, onunla meşgul olmaktan zevk alır.
-Sözlükte israf
‘İsraf’ kavramının kökü olan ‘se-ra-fe’(masdarı: seref), sözlükte; ağaç kurdu yaprağı yemek, yemek yenilip bitirilmek, “se-ri-fe” kalıbı ise; gaflete düşürmek, aldatmak, hata ettirmek demektir.
-Örtünme fıtrîdir
Giyinme (tesettür) fıtrattandır (yaratılıştandır) ve insan için doğal bir ihtiyaçtır. İnsan ve toplum için her konuda en ideal ölçüleri koyan Kur’an örtünme konusunda da evrensel, sonsuz ve fıtrata uygun ölçüleri koymuştur. Bu açıdan tesettür ibadet (kulluk) boyutu da olan bir elbise (giyinme) ahlâkıdır.
-Giriş
Bir şey hakkındaki tasavvurunuz o şeyi nasıl anladığınızdır. O şey zihninizde nasıl yer ediniyor? Hangi şekil ve boyutta olduğunu düşünüyorsunuz? Zihninizde canlanan o şeyin akıl ve kalpteki karşılığı nedir? Bu gibi sorular tasavvurla ilgilidir ve sizin şeylere anlam vermenizde anahtar rolüne sahiptir.
İbrahim Sûresi’nde üç kalıp kavram dikkatimizi çekiyor: “Kelimetün tayyibetün-güzel bir kelime”, “Kelimetün habîsetün-kötü bir kelime” ve “kavlü’s-sabit-sağlam/tutarlı söz”.
Şefâat kavramı diğer bazı kavramlar gibi İslâm tarihinde üzerinde en çok tartışılan kavramlardan biridir. Herkes bunu kendine göre anlamış.
-Giriş
‘Şirk’ kavramı Kur’an’da insanlar tarafından uydurulan inaçları ve dünya görüşlerini nitelendirme açısından, ‘tevhîd’ gibi anahtar kavramlardan biridir. Batıl dinleri ve Allah’tan başka ilâh bulanların kafa yapılarını ve yanlışlarını ifade etmektedir.
-Başkasını kurtarmak diye bir şey var mı?
Ya da insan nasıl ebedî ve asıl kurtuluşa erebilir? Mutlak anlamda Allah’tan başka kurtarıcı var mıdır? Bu soruyu duyan herkes; “elbette mutlak anlamda Allah’tan başka kurtarıcı olamaz” der.
- Sözlükte tefrika ve türevleri
‘Tefrika’, ‘fe-ra-ka’ fiilinden gelmektedir. Bu fiilin masdarı olan ‘fark’, ayrılmayı anlatan bir kelimedir. (el-Isfehânî, R. el-Müfredât, s:568) ‘Fark’, iki şey arasını ayırmak, farklı olmak, ayrılmak, yolun çatallaşması gibi anlamlara gelir. Türkçe’de de aynı manada kullanılıyor.
Kur’an’ın birbirine zıd kavramlarından iki tanesi de ifsad ve ıslah kavramlarıdır. Kur’an bir çok anlamı, bir çok hakikati, bir çok hükmü, bir çok örneği birinin zıddı ile veya ikisini birlikte anarak veriyor.
Kur’an’da müslümanların kıblesinin Kudüs’ten Kâbe’ye çevrilmesi olayı anlatılırken “ümmeten vesetan” kalıp kavramı kullanılıyor. “Dengeli ümmet” şeklinde çevirebileceğimiz bu kavram, Kur’an’a göre müslümanların oluşturduğu toplumun önemli bir özelliğine ve misyonuna işaret ediyor.